Perşembe, Eylül 30, 2010
Çarşamba, Eylül 29, 2010
Salı, Eylül 28, 2010
Pazartesi, Eylül 27, 2010
Pazar, Eylül 26, 2010
Cumartesi, Eylül 25, 2010
Bihruz’un Çizgili Seyrüseferi
(...) Araba Sevdası’nın çizgi roman uyarlaması çıktı, o sebeple yazıyorum bunları. Türkiye’deki mizah dergilerinde benzer temalı çok hikâye yayınlandı, okur ya da üretici olarak aşina olunan bir tipleştirme biçemine sahip Araba Sevdası. Zorluğu, romandaki otantik kıyafetlerin az bilinirliği, çevre ve mekânla ilgili malumat eksikliği vs… Aşılmayacak şeyler değil ama baştan ihtimam gösterilmesi gerekiyor. Çizgi romanda Recaizade Ekrem’in aurası iyi yansıtılmış bence, doğrusu hiç bilmediğim bir çizer Betül Gönüllü yapmış uyarlamayı. Çizgi niteliği her sayfada tutturulmuş değil, hele sonlara doğru… Başlangıçtaki kalabalık sahneler giderek seyrekleşiyor ve arkaplanı olmayan, hızlı çizildiği anlaşılan yakın planlar tercih edilmiş. Bunlar handikaplar… Diğer yandan sinematografik bir gözle gayret gösterildiği, sayfa istiflendiği anlaşılıyor. Bihruz’un mimiklerine önem verilmiş, hayal ve vesveselerle uğraşılmış, farklı tasarımlar denenmiş. Tiplemeler genelde iyi kotarılmış, süreklilik sorunu asgaride tutulmuş, bunlar da çalışmanın artıları… Yakın zamanlarda çıkan benzerleriyle kıyaslanırsa, Araba Sevdası için daha başarılı bir yerli çizgi roman uyarlaması demek gerekiyor…Yazının tamamı için
link
Etiketler: 101 Yorum
Cuma, Eylül 24, 2010
Perşembe, Eylül 23, 2010
Çarşamba, Eylül 22, 2010
Salı, Eylül 21, 2010
Pazartesi, Eylül 20, 2010
Pazar, Eylül 19, 2010
Cumartesi, Eylül 18, 2010
Cuma, Eylül 17, 2010
Perşembe, Eylül 16, 2010
Çarşamba, Eylül 15, 2010
Salı, Eylül 14, 2010
Travmanın Çizgiyle İfadesi
Bu kare “herkesin sevgilisi” haline gelmiş olan (ve yakınlarda ikinci kitabı çıkan) Fırat’ın 19 Ağustos 2010 tarihli Uykusuz’da yer alan macerasından alınma. Uğur Gürsoy'un yarattığı ve geniş bir kitlenin kalbinde taht kurmuş veletin serüvenlerini neredeyse her hafta Uykusuz’un orta sayfasının sol alt köşesinden büyük bir zevkle takip ediyoruz. Fırat hakkında yazılacaklar bitmez, fakat bu tek karede, az ve sade çizgilerle verilmiş ifade travma oluşturacak derecede bir şok anını enfes şekilde temsil ediyor. Hiçbir fazlalığa gerek duymadan...Linda Stark'tan Fırat yorumu
Yazının tamamı için link
Etiketler: memleket çizgi romanı
Pazartesi, Eylül 13, 2010
Pazar, Eylül 12, 2010
Veda’nın Çizgi Romanı
(...) Cemil Cahit’in anlatım kutularının ekseriyeti, olmaması icap eden veya olmasa da olur dedirten faydasız cümlelerle dolu. Kitabın 9.sayfasında “Ahmet Reşat odada dolaşır” deniyor, karede bu alenen görülüyor, bunu ayrıca yazmanın okura haksızlık olduğunu düşünüyorum. Altmışlı yılların gazete çizgi romancıları karede resmettiklerini bir de üst yazıyla betimlemeye girişirlerdi. “Yukarıda anlatılanları çizdim” veya “resim şunu anlatıyor” mealinde bir müdahaleydi bu. Tercihlerinin nedeni niçinini okuyucunun eğitimsizliğine bağlayanlar da olurdu, köşelerine bir parça daha zaman ayrılmasını arzuladıklarını belirtenler de… Buna göre okur, şöyle bir bakıp geçmeyecek, o köşede vakit geçirecekti. Kendilerine bir köşe yazarı ya da tefrikacı -romancı itibarı vermek istedikleri tahmin edilebilir. Diğer yandan ‘halk anlamaz’ yargısının güçlü bir gazetecilik ön kabulü olarak çizerleri etkilemesi ayrıca enteresan. Nedeni ne olursa olsun o dönem için bile arkaik bir tercihle çizgi romanın görsel bir anlatım olduğu akla getirilmiyor, ardışıklığı tahrif ederek yazı, çizgi romanın leitmotifi kılınıyordu.Yazının tamamı aşağıdaki linkte
derinhakikatler
Etiketler: 101 Yorum
Cumartesi, Eylül 11, 2010
Cuma, Eylül 10, 2010
Süpermen Yapmaz Öyle Şeyler

Etiketler: cizgi romani anlamak, kızılhaç, Olağanüstü Beyefendiler Cemiyeti


































