Cuma, Eylül 30, 2011
Perşembe, Eylül 29, 2011
Çarşamba, Eylül 28, 2011
Salı, Eylül 27, 2011
Pazartesi, Eylül 26, 2011
Pazar, Eylül 25, 2011
Cumartesi, Eylül 24, 2011
Cuma, Eylül 23, 2011
Perşembe, Eylül 22, 2011
Çarşamba, Eylül 21, 2011
Salı, Eylül 20, 2011
Pazartesi, Eylül 19, 2011
Pazar, Eylül 18, 2011
Cumartesi, Eylül 17, 2011
Cuma, Eylül 16, 2011
Perşembe, Eylül 15, 2011
Çarşamba, Eylül 14, 2011
Salı, Eylül 13, 2011
Pazartesi, Eylül 12, 2011
Pazar, Eylül 11, 2011
Geeeker Resitali, Süper Kahraman Geyiği
(...) Dave sınıfın ineği ya da haylazı değil, marjinali hiç değil, benzerleriyle dolaşan geekerlardan biri. Hınzır, kinik ve arkadaşlarıyla fısıldayarak konuşan, etrafa bakıp gelip geçenlerden durum komedisi arayan, tespitlerde bulunan, kıkırdayan orta sınıftan bir ergen işte... Umutsuz bir âşık, abazan, sosyal medya bağımlısı, malumatfuruş da diyebilirdim. Dave, kendine bir kostüm tasarlayıp sokağa çıkıyor, kötülerle savaşacak; zalim dünyaya çeki düzen verecek, planı böyle. Don Quixote ile kıyaslamıştım. Bu noktadaki farklılığı Dave’in geekerliği belirliyor. Dave kıyafetine, amacına ve görünümüne karşı sarkastik bir mesafeyle bakabiliyor. Kendisinin ve yapıp ettiklerinin farkında… Mark Millar’ın senaryosu bu vurguyu belirginleştirecek ölçüde iyi kurgulanmış zaten. Dave, sokaklarda dolaşırken sağdan soldan laf atanlar onun görünümünü mizahileştiriyorlar. O da narsistik bir tutumla bakmıyor yaşadıklarına. Susuyor, hak veriyor, oradan uzaklaşıyor ya da kendini kötü hissediyor. Çevresinde söylenenleri fark etmeyen, kayıtsız kalan, kendini büyüklenme hevesine ve hayallerine kaptırdıkça traji-komikleşen biri değil. Romantik ve delice bir cesaretle bilerek ve isteyerek ortaya çıkıyor.
Yazının tamamı için link
Etiketler: 101 Yorum