Cuma, Şubat 03, 2006

Sağolasın Ambrose Bierce Hikâyeleri!! (24)

Willy Richards, ıssız bir ormandan geçerken Talih’le karşılaştı. Hemen kaçmaya çalıştıysa da zavallı adamın yüzüne gülmekte ısrarcı olan Talih tarafından yaka paça tutuldu. Willy’nin çığlıkları kesilince “deli misin niye kaçıyorsun benden” diye sordu Talih “düşman değilim ki ben”.

“Senin ne olduğunu, kim olduğunu bilmiyorum” diye karşılık verdi Willy.

Talih gülümseyerek anlatmaya başladı, bir yandan da kaçmasın diye omuzlarına bastırıyordu “Ben zenginliğim, saygınlık ve tanınmışlığım. Ben güzel evim, temiz ve pahalı bir elbise, mutlak rahatlığım. Sıcak bir giysi de olabilirim, bir söğüt gölgesi de. Bitmeyen zenginlikte bir sofrayım”

“Dur” dedi Willy fısıldayarak “lütfen yavaş konuş”.

“Niye” dedi Talih.

Sırt üstü yatarak gökyüzüne bakan, yüzündeki mutlulukla gevşemiş olan Willy Richards, nam-ı diğer Poe mırıldanarak cevapladı:

Bu kadar bağırarak konuşursan uyanabilirim”.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home