Haziran 1967 tarihli Mad dergisinin 112. sayısında, okuyucu sayfasında şöyle bir mektup yeralıyordu: “Wally Wood’un yeni dergisi Witzend’den haberiniz var mı? Dünyanın en iyi çizerlerinden birkaçı bu dergide. Ve de $1.00 gibi inanılmaz yüksek bir fiyatla satılıyor! —Wallace Wood.” Reklam için garip bir yol belki ama, o yıllarda bu tür dergileri duyurmanın başka bir yolu da yoktu. Üstelik dergi gerçekten de çok pahalıydı. (O dönemde Çizgi Roman dergilerinin fiyatı 12¢ civarlarındaydı.)
Wood 1981’de öldü. 60’lı yıllarda (ve genç yaşta) en çok aranan çizerlerden olan biri için erken bir ölüm. Ama Witzend, Wood’un asistanı Bill Pearson sayesinde yayınına devam etti. “Woody; eğer her çizer en iyi çizgisini verirse, o zaman dergi tutulur diye düşünüyordu. Aşırı iyi niyetli bir fikirdi, çünkü derginin dağıtımı sıfırdı. Geçenlerin görmesi için koyabileceğimiz bir yerimiz yoktu. Ve ne de satabileceğimiz... Derginin yaşayabilmesi için abonelere ihtiyacı vardı. Mad’deki gibi küçük ilanların her biriyse dergiye 50 kadar abone sağlıyordu. Zor oldu ama sonuçta 3.000 kişilik bir abone listesi oluşturabildik” diyor Pearson.
Dergi, Dan Adkins’in bir fikrine dayanıyordu. Adkins, 1966’da, Wood’un asistanlığını yaparken bir “fanzine” çıkarma fikrinden bahsetmişti ve böylece ikisi, ilgilenebilecek yayıncılara göstermek üzere kaba bir taslak hazırlayarak işe koyulmuşlardı. Sınırlı baskıya sahip dergiler o döneme dek hep fan’larca hazırlanırdı. Hepsi de o dönemin sendikal devleri olan Marvel ve/veya DC yayınevlerinin karakterleri hakkında yazıp çizmek isteyenlerin uğraştığı projelerdi. Witzend, profesyonellerce hazırlanıp yayınlanan ilk fanzine’lerdendi. Çoğunlukla diğer fanzine’lerde reklame edilen Witzend’in ilk sayısı ‘66 yazında çıktı. Wallace Wood, Al Williamson ve Frank Frazetta’nın çizgilerini içeriyordu. “Çalışmaları yayınlananlar bu iş için para almadılar” diyor Pearson. “Onlar için önemli olan çalışmalarının yayın haklarına sahip olabilmeleriydi. O ilk sayılardaki “copyright” satırlarına bakıyorum da, 18 puntoyla basmışız. Herkesin görmesini istiyorduk. O zamanlar yayın haklarını yaratıcılarıyla paylaşma olayı yoktu.”
İlk sayı iki baskı yaparak 3.000 adede ulaştı. Witzend #7 (1970) 6.000 adet bastı. “Para kazanma olayı değildi” diyor ve ekliyor Pearson: “Periyodik olarak yayınlayamayacağımız ortaya çıkınca, aboneliği kaldırmak zorunda kaldık.” İlk 17 yılda 12 sayı çıkabildi Witzend. Ama her bir sayı “collector’s item” oldu. Comics Code Authority’nin sansürüne alışkın olan o dönem fan’lar için Witzend bambaşka bir dünyaydı. Kadınlar çıplak dolaşıyor, etrafı kan götürüyordu.
Bütün bu anlatılanlar, Çizgi Roman sektöründeki bir devrimin habercisiydi. Witzend’in ardından Friedrich ve Star*Reach, Sim ve Cerebus, Pini’ler ve Elfquest geldi. “Orijinal çizgiler için büyük paralar ödeyen bir piyasa var bugün. Copyright’lar asıl gitmesi gerekenlere gidiyor. Bizim de yapmak istediğimiz buydu o dönemler” diye bitiriyor Pearson.
[12 yıl önce Kosta Ceran tarafından Koloni fanzini için "Bağımsız Çizgi Roman’ların Kökleri" başlıklı yazılmış bir yazıdan bölüm]
2 Comments:
lal kitap dergilerine abonetden abone olunabiliyor,şafak günlükleri de kendi sitesinden böyle bir oluşum başlattı abone olunabiliyor. pekii serüven abone sisemine geçmeyi düşünüyor mu? tamam ben yıllık 4 sayı parasını önceden vereyim ama "hem sana 7 ytl ye satim hem de kemik okuyucu kitlem olsun" gibi bir düşünce varmı...
300 kişi değiliz belki serüven takipçisi olarak ama 300 abone oluruz belki...
İyi niyetiniz ve ilginiz için teşekkürler. Abonelik sisteminin çeşitli zorlukları var. Verdiğiniz örneklerdeki abonelik sistemlerinden verim alındığına ilişkin elimizde bir veri yok. PTT uygun maliyetli bir dağıtım yapıyor ama okuyuculardan derginin kendilerine ulaşmadığına dair şikayetler alınıyor. Kargo firmaları zaten yüksek maliyetliler. Ayrıca aboneliğin yaygın olduğu dönemlerle kıyaslanırsa çizgi romanlar sahaf ve kitapçılarda etiket fiyatından indirimli satın alınıyorlar vs...
Çetrefilli bir durum. Ama şunu söyleyebilirim. Eğer dergiye abone olmak isterseniz bize ayrıca yazın, halledilmeyecek bir şey değil.
selamlar, kolaylıklar
Yorum Gönder
<< Home