Pazartesi, Ekim 16, 2006

Tarih Tekerrür mü Ediyor?

Mizah dergilerinin bölünerek çoğalması, ülkemizdeki mizah dergisi geleneğinin artık kanıksadığımız bir özelliği haline geldi. 1978’de Gırgır dergisinden ayrılan bir grubun Mikrop dergisini çıkarmasıyla başlayan, 80’lerde Limon ve Hıbır’la devam eden bölünmeler, 90’lardan itibaren mizah dergilerinin bir kısmının, bağlı oldukları medya kuruluşlarından bağımsız olarak yayımlanmasıyla başka bir çehre kazandı. Leman grubunun, 90’ların ikinci yarısından itibaren, kendi bünyesi içinden çıkardığı L-Manyak dergisi, yeni bir mizah dergisi ekolünün başlangıcı olurken, diğer taraftan H. B. R. Maymun ve Pişmiş Kelle gibi dönemin diğer mizah dergilerinin çizerlerini kadrosuna dahil ederek, bu dergilerin de güç kaybetmesine yol açtı.

Leman’ın mizah dergisi piyasasındaki egemenliği 2001 Mayıs’ında, L-Manyak’tan ayrılan Bahadır Baruter, Bülent Üstün, Cengiz Üstün, Memo Tembelçizer gibi L-Manyak tarzı mizahın kurallarını belirlemiş çizerlerin Lombak dergisini çıkarmasıyla sekteye uğradı. Bir yıl sonra, Selçuk Erdem, Erdil Yaşaroğlu ve MetÜst, Leman’dan ayrılarak ve Lombak ekibiyle güçlerini birleştirerek Penguen’i çıkardı ve bu Leman’a ikinci bir darbe daha vurdu.

Geçtiğimiz haftalarda, editörlüğünü Bülent Üstün’ün üstlendiği, Lombak ve Kemik’ten ayrılan bir grubun hazırladığı Fermuar’ın çıkması mizah dergilerindeki bölünmenin son halkası oldu. “Kötü Kedi Şerafettin”, “Cihangir’de Bi Ev”, “Deli Cevat”, “Fevkalbeşer” gibi popüler çizgi romanlar artık Fermuar dergisinde haftalık olarak yayımlanıyorlar. Bu gelişme üzerine, çeşitli gazete ve dergiler Fermuar ekibiyle röportajlar yaptılar. Bu röportajlarda söylenen kimi sözler, mizah dergileri geleneğimizde tekerrür edenin sadece bölünmeler olmadığını gösteriyor. Aşağıda 2001 ve 2006 yıllarında yapılmış bazı röportajlardan örnekler bulacaksınız:

29 Nisan 2001 tarihli Hürriyet Pazar ekinde Yavuz Harani’nin yazdığı “Mizahta Son Bölünme” adlı yazıdan:

“Bahadır Baruter ayrılışlarını önce ayrı oda isteyip sonra ayrı eve çıkan gençlere benzetiyor. ‘L-manyak'taki beşinci yılımızdı. Sonunda piştik, koptuk ve kendi dergimizi yapmaya karar verdik. L-manyak kadrosunun yüzde 85'i bizimle Lombak'a geçti. Bu ekip son 3-4 yılın kadrosu. Bizim iç muhabbetimizin kurumun muhabbeti ile kaynaşmamasıyla alakalı bir süreç gelişti. Biz Leman gibi kurum değil, çeteyiz.’”

Fermuar dergisi çıktıktan sonra Aktüel’in 21-27 Eylül 2006 tarihli sayısının – 18 ekinde yayımlanan bir röportajda da Bülent Üstün şöyle diyor:

“Biz bir zamanlar Leman’dan ayrılıp Lombak’ı kurduğumuzda oradaki duygu şuydu: Çocuktuk, büyüdük, ergenleştik ve kendimize ayrı bir oda talep ettik. Aynı şey burada da oldu. Lombak’ta da çok hızlı kalabalıklaştık, önce tek başımızaydık, sonra Lombak’ın temeli üzerine Kemik yapıldı. Kemik ve Lombak üzerine de Penguen çıktı ortaya. Orada ev biraz kalabalıklaştı ve biz yine kendimize ait bir odaya çekilelim dedik; fakat oda yoktu, biz de ev tuttuk.”

Çizerler, özellikle Bülent Üstün, yeni dergilerinde ürettikleri mizahla ilgili, Türk mizah dergileri geleneğinden de örnekler vererek açıklamalar yapıyorlar. Darkwood Sakinleri dergisinin Ekim 2001 tarihli 11. sayısında Bülent Üstün şöyle diyor:

“Bitmiş, ölmüş bir tarzı canlandıran ilk kahraman olarak piyasaya çıktı Kötü Kedi Şerafettin. Şöyle bir tarz ölmüştü; Utanmaz Adam’ın bıraktığı bir tarz vardır. Bir ara İhtiyatsız Adam’ın bu ruhu canlandırması oldu. Yani karikatür-çizgiroman tarzı…Leman, durum komedisi işliyordu. Hiç aksiyon yoktu içeriğinde…Bir boşluk vardı orada. O zamanlar o boşluğu gördüm. Ve sektörün akışını izleyip, bir sonraki adımını sezebilmek gibi bir şeydi bu.”

Bülent Üstün, Fermuar’ın çıkışıyla ilgili olarak 16 Eylül 2006 tarihinde Akşam gazetesine verdiği röportajda ise başka bir karaktere atıfta bulunuyor:

“Şimdi saflık, çocukluk gibi konular mizahta öne çıkıyor. Şero ile Utanmaz Adam'ı benzetirsek; karı-kız, içki, kaçakçılık vs içeren Utanmaz Adam'dan sonra saf bir tip olan Muhlis Bey dönemi gelmişti. Şimdi de Şerafettin'den sonra yine mizahta bir Muhlis Bey dönemi başlıyor. Şero varken Cem Yılmaz çıkmıştı, sonrasında daha saf bir mizahla beraber Engin Günaydın çıkıyor ortaya mesela.”


0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home