Cumartesi, Ocak 13, 2007

Serüven Kapakları ya da kişisel bir not

Serüven dergisinin kapaklarının farklı olmasını baştan beri çok istedim. Sadece Türkiye’de değil hemen tüm dünyada çok uğraşılmış, bol ayrıntılı, estetik olarak maharetli ve emek verildiğini hissettiren, kapağa uzun süre “baktıran” kapaklara pek başvurulmuyor. Çok daha sade, belirli bir imgeyi, olguyu veya kahramanı öne çıkartan; çoğunlukla arkaplanı ya da mekana özgü ayrıntıları (elbette estetik bir tercih olarak) önemsemeyen kapaklar yaygınlaştı. Daha karmaşık bir yapıdan daha sade-belki daha basit işlere yöneldi yayıncılar.

Serüven kapaklarında zor, uğraşılmış işler yer alsın istediğimi her çizere anlattım, hepsiyle bir senaryo çerçevesinde çalıştık, eskizleri geliştirdik ve saire… Türkiye’de çizerlere, özellikle çizgi romancılara hak ettikleri kadar saygı gösterilmiyor. Yapılan işler çok kısa süre içerisinde unutuluyor. Çizerler de ister istemez günü kurtarmaya bakıyorlar, yarın kaygısı bütünüyle maddi ihtiyaçlara endeksleniyor.

Serüven kapaklarında bunlarla didişmek istedik. Büyük laflar ettiğim düşünülsün istemem, söylemek istediğim bir işe başlarken bir hayal kurarsınız, o hayal gerçekle her zaman örtüşmeyebilir; her şeyi denetleyemezsiniz, sizin dışınızda gelişen pek çok şey, yaptığınız işin, başta kurduğunuz hayalin niteliğini değiştirebilir. Serüven kapakları hazırlanırken koşulları her zaman biz belirleyemedik, son anda çizmekten vazgeçenler, söz verip de işi yetiştiremeyenler oldu. Bazı arkadaşlarla aylarca çalıştık, kimileriyle yarım saat dahi konuşamadık bile… Yapılan işin maddi karşılığının olmaması, kimseyi gücendirmeden, gönül koydurmadan yürümeye zorladı bizi…

Kimileri kapakların iddia ettiğimiz kadar özenli olmadığını söyleyebiliyor. Bu işe kendimi koyarak uğraştığım için içerliyorum, yalan yok…Ama aklımda hep şu oluyor, Serüven çizgi romana geniş bir yelpazeyle bakıyor. Nasıl çoğu insanın hiç eline almadığı ve hatta değersiz bulduğu çizgi romanları yorumluyorsak sayfalarımızda, kapaklarımız da herkesin mutlaka ilgisini çekecek türden olmayabilir. Bir kapak diğerinden daha özenli ya da daha çok uğraşılmış hissi verebilir. Bunların hepsi olabilir…Kişisel olarak süreklilik fikrinin her şeyden önemli olduğunu düşünüyorum… Dünü çabuk unutup güne odaklanmak gerekiyor… 10 sayıdır farklı çizerler bizim için kapaklar hazırlıyorlar, ileride de her kim çizerse çizsin hatırlanacak, mutlaka beğenilecek kapaklarımız olacağına inanıyorum.

Selamlar, kolaylıklar

1 Comments:

Anonymous Adsız yazdý...

ilk üç sayının kapağı bence şimdiden poster olup evlerde asılması gerekli... özellikle de şahin karakoç'un ki... tabii diğerleri de yıllandıkça değerini bulacak kapaklar... serüvenin en sevdiğim özelliklerinden birisi kapak kartpostalları...
bütün kapak çizerlerinize ve serüven ekibine teşekkürler... kolay gelsin

m.türker

15/1/07 08:00  

Yorum Gönder

<< Home