Tek Başına Bir Ordu: Deli Balta

Deli Balta’nın “tarih” ve “ciddiyet” gibi bir iddiası var ama hem tarih dışı olacak kadar epik bir anlatımı var hem de çocuk ve kadınları yok sayarak, hamasi diyaloglar kullanarak bir ciddiyet kurmayı tercih ediyor. Bir başka deyişle ne çocuklara ne de büyüklere hitap edebiliyor. Gürbüz Azak’ın çiniyi kullanırken gösterdiği özene karşın deseni iyi değil. Senaryo ya da diyaloglarla ilgisiz biçimde kollarını havaya-iki yana açmış tiplemeler görüyoruz. Bağırma dışında tiplemelerin yüz ifadesi yok gibi, Azak, mimiklerle ilgilenmiyor. Deli Balta’yı bir yamaçta, bir uçurumun kenarında ya da kayalıkların üzerinde –arkada mutlaka bir ay kullanarak- çizmeyi çok seviyor. Her çizerin tekrarladığı, özgünlüğüne de işaret eden klişe sahneleri, kare içi düzenlemeleri olabilir. Oysa Azak bunu o kadar göze batacak kadar tekrarlıyor ki kendine özgü çinisini unutturacak türden bir zafiyet yaratıyor. Örneğin karenin sağ tarafında birisini çizmesi gerektiğinde profilden (enseden keserek) bir erkek çiziyor, onun hemen gerisinde bir tane daha... Bir baş çiziminden birdenbire tiplemelerin çöpten adam gibi göründükleri bir uzak çizime geçilebiliyor vs Ya hızlı çizmekten ya da çizdiğini çok beğenmekten birbirinin aynısı kareler ve sayfalar çıkıyor karşımıza. Deli Balta, Türkiye Gazetesinin desteğiyle film oldu, radyofonik oyunları kaset olarak kupon karşılığı verildi vs... Bu destek olmadan -ticari olarak- var olabilmesi çok zor bir yayındı, bugünkü varlığı hâlâ o desteğin izini taşıyor.
Etiketler: 101 Yorum
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home