Türkiye'de Çizgi Roman Yok
Çizgi roman bir yirminci yüzyıl sanatıdır, gazetelerde gelişmiş, kendi yayın mecrasını yaratmıştır. Söz sanatlarını kullandığı için onu edebiyat, hele ki roman saymamız gerekmez. Türkiye’ye girerken çocuk dergilerinin öğretmen yöneticileri pedagojik bir anlam yüklemek adına onu tanımlarken “roman” biçiminde bir sıfat tamlaması eklemişler. Bu sebeple yıllarca çizgi roman, roman mıdır, edebiyat mıdır diye sorulup durmuş, hiç olur mu a canım diyerek sırtı patpatlanarak saha kenarına yollanmıştır. Çizgi roman sanattır ama dünyanın pek çok ülkesinden “kendinden utanan sanatlardan” sayılır; üreticileri, yayıncıları sanattır değildir tartışmalarında özürcü cevaplar, savunmalar yaparlar. Türkiye, çizgi romanın endüstri olamadığı ülkelerden biri... Toplam satışlar inanılmaz düşmesine rağmen yılda 250 bin civarında çizgi roman kitabı satılıyor. Bunun büyük bir çoğunluğu yabancı çizgi romanlardan oluşuyor. Yerli üretim ise komik çizgili, underground eğilimli bir anlayışa dayalı. Böylesi bir tür ve tercihin ana akım olduğu bir başka ülke de yok. Bu açıdan ilginç bir çizgi geleneğimiz var, kimse bilmiyor o ayrı mesele…
[Bugünkü Taraf gazetesinde yayınlanan aynı başlıklı haber için bana sorulan "Çizgi roman gerçekten sanat mıdır? Edebiyatla ilişkisi nedir ve Türkiye'de çizgi romanın durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna verilen cevabım...]
Etiketler: medya takibi, memleket çizgi romanı
3 Comments:
Yazıda kullandığınız çizim bir albümden mi acaba sanki serüven'den anımsatıyor ama dergi elimde yok.yazı için elinize sağlık.
Serüven 4.Sayı kapağından ayrıntı, Soner Tuna çizgileri...
İlginiz için teşekkürler
her zamanki gibi cevapsız bırakmadığınız için ben teşekkür ederim
Yorum Gönder
<< Home