Cumartesi, Nisan 21, 2012

Corto, Git Gidebildiğin Kadar


(...) Corto ikinci kez Turkcede, bu kerre renkli bir versiyonla karşimizda. Bu tekrara ragmen tuhaf, yarali, sessiz seruvenciyle yakin zamanlarda, epeyce gec taniştik demek gerekiyor. Bazi gecikmeler iyidir, başka yerlerde uslupla ilgili kiyametler koparken, siz hazira konarsiniz. Corto, yetmişli yillarda Fransa ve İtalya'da, sanat munakaşalarinin gobeginde, pek cok ureticiyi derinden etkiledi. Mutevazi bir dille, kendini ve yazarini hic hissettirmeden, onemli bir anlati inşa ediyordu. İlk baktiginizda, klişe bir seruven hikayesi, ortada bir kahraman var, onune geleni tepeliyor diyordunuz. Oysa alelacayip bir sakinligi vardi. Savaş, siyaset, edebiyat ve hayat hakkinda garip şeyler konuşuluyordu karelerde.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home