Grafik Roman Nedir? (2)
1980’li yılların ikinci yarısında “Dark Knight Returns”, “Watchmen”, ve “Maus”un (3 Büyükler) albüm versiyonlarının kazandığı başarıyla beraber “grafik roman” terimini gündeme geldi. Bu üç kitabın yetişkinlere yönelik olması basında “Çizgi Romanlar Büyüyor” gibi başlıkların görülmesine neden olmaya başlamıştı. Çizgi romandan pek de haberdar olmayan gazeteciler bu trendi yeni ve eşsiz olarak nitelendiriyorlardı. Üniversitelerde kültürel çalışmaların artması ve post-modernist teorinin giderek yaygınlaşmasıyla kültürün sadece “yüksek sanatlar”dan ibaret olmadığı, televizyon, video, rock müzik ve genel olarak popüler kültürü de içerdiği kabul görmeye başlamıştı. Bu noktada Halkla İlişkiler sektörü, bu durumu daha fazla sömürebilmek için olaya el attı. Çizgi romanların büyümesi fikrinin ciddiye alındığını gören yayıncılar kazançlarını arttırmak üzere hikâyenin devam etmesi için uğraştılar. Böylece “yeni bir tür” kavramı ortaya çıktı. Bir pazarlama taktiği olarak bu yeni türe “grafik roman” (graphic novel) adı verildi. Bu adın kullanılmasının çeşitli avantajları vardı. Öncelikle, bu türün yeni bir şey olduğunu ima ediyor ve “comic” kelimesinin çocuksu çağrışımlarını uzaklaştırıyordu. Ayrıca türü roman/edebiyat statüsüne ulaştırma umudu içerisindeydi. İkincil olarak, bu türün örneklerinin, albüm formatının kültürel anlamda saygı gördüğü ve her yaştan insan tarafından okunduğu Avrupa çizgi romanlarına benzeştiriyordu. Son olarak, grafik romanların edebiyatın evrimindeki son basamak olduğu ve romanın yerini tamamen alabileceği bile iddia ediliyordu. Romanın ölmekte olduğu ve görsel iletişimin büyüdüğü söyleniyordu (...).
[Can Yalçınkaya, "Grafik Roman", Çizgili Hayat Kılavuzu, Der. Levent Cantek, İletişim Yayınları, İstanbul. ss.272-285.]
[Can Yalçınkaya, "Grafik Roman", Çizgili Hayat Kılavuzu, Der. Levent Cantek, İletişim Yayınları, İstanbul. ss.272-285.]
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home