Cuma, Eylül 12, 2008

Olay dolu 1950'ler

(...) Savaş yıllarının görkemli patlamasından bu yana okuyucu sayısında azalma olmuştu. Birçok yayıncı daralan pazardaki paylarını korumak için kıyasıya bir mücadeleye girişmişlerdi. Yeni yapıtlar çıkmıyordu ve süper kahramanlar artık okuyucu çekmekte eskisi gibi etken olamıyorlardı. Superman bile okuyucu kaybetmekteydi. Tam bu bunalımın içinde yayıncı William Gaines, sahibi olduğu E.C. Comics adına yeni bir tür ortaya çıkardı. Bu yeni tür, cinayet öyküleri formu içinde kontrolsüz bir şiddeti sergilemekteydi. Söz konusu öyküler çizgi ve anlatım bakımından belli bir düzeyin üstündeydiler ve çizgi roman sanatına yeni bakış açıları da getirmişlerdi ancak, kamuoyunda tepki uyandırdılar. Kızgınlık 1954'de en yüksek noktasına ulaştı. Dr. Frederic Werthem'in "Masumun Baştan Çıkarılışı" başlıklı makalesinin yayınlanması bir çok çizgi roman yayıncısı "Syndicate" sahibinin kulağında tehlike çanlarının çalmasına neden oldu. Bir yasaklama söz konusu olabilirdi. Aynı yıl, yayıncılar bir araya geldiler ve bu sanayii korumak amacıyla, bir tür oto-sansür sistemi olan "Comics Code Authority’yi kurumlaştırdılar. Kendi aralarında belli kurallar saptadılar ve bu kurallara uymayan ürünleri basmamayı ve dağıtmamayı taahhüt ettiler. Toplumu ve endüstriyi korumak amacıyla oluşturulan bu kurum aynı zamanda çizgi roman sanatının büyük ölçüde hadım edilmesi sonucunu da beraberinde getirdi. Artık çizgi roman dergisinin yaratıcı güç olarak bir değeri kalmamıştı (...).

2 Comments:

Anonymous Adsız yazdý...

Comics Code Authority'nin çizgi romanın doğasında olan özgürlükçü ve bağımsız hayal gücü'nün ortaya çıkarttığı orjinalliği öldürdüğü bir gerçek.1960'larda San Fransisco'da çıkan yeraltı çizgi roman ekolünün comics code authority'nin yasakladığı konuları işlemesi satışlarını etkilememiş ve bu tür çizgi romanlar CCA onayını gösteren bir kutucuk olmadan yayım hayatını pekala sürdürmüştü. CCA yaptırımı başlamadan önce yayımlanan popüler çizgi romanların kapaklarındaki orjinallik ve yaratıcılık hemen hissediliyor.Aşağıdaki link'te kod öncesi kapak örneklerine bakabilirsiniz.
http://lewstringer.blogspot.com/2007/04/bring-back-horror-comics.html
Benzer ama daha şiddetli bir yaptırım ve sansür anlayışı gazete bant karikatürlerinde de mevcuttur.Amerika'da bant karikatüristleri işlerini hem bağlı oldukları Sendika'nın Editörlerine hem de işlerinin yayımlandığı gazete editörlerine beğendirmek zorundalardır.Bant karikatürleri Amerika'da ne yazık ki geneli muhafazakar bir perspektiften bakan, karlılığı tehlikeye atacak maceralardan uzak durmayı yeğleyen sansür kurullarından oluşan kişi veya kişilerce denetlenmektedir.Bu yüzden bantlara ayrılan yerler ufalmakta ya da sayfaların en diplerine itilmektedir.Bu durumdan rahatsızlığı artan çizerlerden biri de Calvin and Hobbes'un yaratıcısı Bill Watterson'dur.Ve Watterson yüzlerce gazetede yayımlanan bantlarının en popüler olduğu sırada serisine son vermeyi seçmiştir.Bir başka örnek King Syndicate altında çalışan ve Popeye'ın 1986-1992 yılları arasında gazete bantlarını çizen Bobby London'dır.Yeraltı çizgi roman ekolünden gelen London küçüklüğünden beri sıkı bir E.C.Segar ve Popeye hayranıdır,ve bantın orjinal yaratıcısı E.C.Segar'ın anısına banta hakkettiği saygıyı vermek ve kendi özümsediği biçimde çizmek için King Syndicate ile anlaşmış ancak zamanla sansürden bunalan London senelerce çizdikten sonra Sendika tarafından kovulmuştur.Kovulmasına sebep olan 3 haftalık Popeye macerasıdır ki kürtaj,kilise ve gayri meşru ilişki gibi tabuları konu alan bu popeye bantları aslında çizerin kafasında Popeye'ın işçi sınıfı dünyasına yakıştırdığı hayattan olaylardır.Belki de Popeye London sayesinde kısa da olsa sansürsüz zamanlarda EC Segar'ın oluşturmaya çalıştığı kendi gerçek dünyasına kavuşmuştur.Aşağıdaki linkte bu tartışmalı maceraları toplu halde görebilirsiniz.
http://mikelynchcartoons.blogspot.com/2008/04/popeye-bobby-londons-final-weeks.html

12/9/08 15:22  
Anonymous Adsız yazdý...

harika bir katkı olmuş, çok teşekkürler...

12/9/08 16:23  

Yorum Gönder

<< Home