Çarşamba, Kasım 19, 2008

Devamı Var...

Her bölümü "devamı var" veya "arkası yarın" gibi notlarla biten ilk dönem Amerikan bantları için devamlılık esastı. Karakterlerin bir "geçmişi" vardı ve bu sayede bir "gelecek" kazanıyorlardı. Benzer ama aynı olmayan durumların tekrarıyla sağlanan bu süreklilik içerisinde çizgi romancının görevi, her bölümde kahramanın o ana dek bilinmeyen bir yönüne ışık tutmaktı. Aynı zamanda ileride ortaya çıkması muhtemel detayları "hissettirmek" de okuyucunun merakını mümkün olduğunca canlı tutmak açısından önemliydi. Okuyucu daima kahramanın hayatında dönüm noktası olacak "o" sürpriz gelişmeyi bekler. Ama aynı okuyucu bu türde bir gelişmenin (evlenmek, emekliye ayrılmak, ölmek) kendisini sevdiği kahramandan uzaklaştıracağını da bilir. Değişimden korkar, çünkü bu, dizinin sonu olabilir. Belirli sınırlar dahilinde okuyucu ile sanatçı arasında danışıklı bir dövüş vardır. Böyle bir ortamda tehlike, bir güvensizlik unsuru olmaktan çıkıp tam tersine bir güvenlik unsuru haline gelir. Normal hayatta maceradan maceraya atlamanın getireceği hareket ve heyecan bir süre sonra yorgunluk ve bıkkınlığa dönüşecekken, çizgi roman evreninde serinin (ve kahramanın) devamlılığına hizmet eder.
(...)

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home