Dik Saçlı Haytanın Laneti
(...) Bülent Üstün, çok küçük yaşlardan itibaren mizah dergilerinde çizmekte olmasına karşın, dergi editörlerince yaşıyla çizdiklerini karşılaştırarak, okurları etkileyecek düzeyde “olağanüstü”, “deha!”, bu yaşta bunu çiziyorsa ileride ohooo!” pohpohlamalarını, takdimlerini yaşamadı. Böyle bir başarı paradigmasına hiç dâhil olmadı. Kimi yaşıtlarına yapıldığı gibi onların imzalarının yanında belirtilen (18), (19) türü yaş göstergesi traji-komik rakamlarla kapitalistçe “sunulmadı” ve “kullanılmadı”. Yani Bülent, hiçbir zaman “mucize adam balonu” olmadı. Sessizce, kendince, reklamsız çalışıp durdu. Çalışma ortamı, kimi mizah dergilerinin aksine küçük yaşlarda kendisiyle yakından ilgilenen işinin ehli insanlarla doluydu. Gerçi Bülent'in mizahını etkileyen insanlar hep derginin dışındaki isimler ve çizgiler oldular. Ama mizah anlayışları, hayat gaileleri ve nihayetinde yetişme tarzları kendisine göre hayli farklı olsa da iyi birer insan olan “usta-abiler”le çalıştı. Bu profesyonel çalışma koşulları, işe saygı ve olmazsa olmaz mesleki hassasiyetler onun çizgi üslubunun hangi doğrultu üzerinde gelişeceğini belirliyordu. Bülent, çiniyle oynamayı seven, kontürleri, backgroundu özenle betimleyen çizerlerden. Etkilenmeleri üzerine düşünüldüğünde, onu, Kemal Aratan'ın Limon 'daki ilk dönem çizgilerine, Fransız Vilma'ya ve Amerikan underground çizgisinin olağanüstü zirvesi Robert Crumb'a yakın sayabiliriz (...)
Yazının tamamı için link
Yazının tamamı için link
Etiketler: 101 Yorum
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home