Cuma, Ekim 23, 2009

NORMALMAN


Son üç-dört yıldır Wizard dergisinin en iyi yazar seçtiği Geoff Johns'un, DC'ye, özellikle de Green Lantern karakterine getirdiği taze soluk, görünüşe göre diğer dergilere de sıçramış durumda. Superman serisindeki son değişiklikler, bu karakterin 70 yıllık tarihine eşine rastlanmamış cinsten yenilikler getirmiş.

Superman'in kalesinde bulunan, minyatürleştirilmiş halde bir şişenin içinde saklanan son Krypton şehri Kandor ve barındırdığı 100.000 kişilik nüfus, bazı olaylardan sonra büyüyerek eski normal boyutuna ulaşıyor ve bir gezegene yerleştirilerek, güneş sisteminde, dünyaya paralel bir eksende, güneşin diğer yakasında Yeni Krypton adıyla bağımsız bir dünya olarak varlığına başlıyor.

Fakat bu durumun beklenmedik sonuçlarından biri şu:
Sarı güneşimizin etkisi yüzünden Yeni Krypton'un 100.000 vatandaşının tamamı Superman'in süper güçlerine kavuşuyor. Dünyanın hemen burnunun dibinde farklı karakterlerde yüz bin superman peydahlanıyor.

Bunlar arasında sosyopatlar, Jakoben generaller, dünyayı ezmek isteyen fanatik Krypton milliyetçileri, Yeni Krypton'un kendine özgü tuhaf faunası vs. var. Bağımsızlığına kavuşan Yeni Kripton hızla kendi kültürünü ve ordusunu geliştirirken, uzaktan kendilerini kaygıyla izleyen Superman'e de Dünya ile Yeni Krypton arasında bir seçim yapmasını söylüyorlar bu arada.

Ve memleket hasretinden mi, yoksa "dostlarını yakınında, düşmanlarını ise iyice yakınında tut" stratejisinden mi bilinmez, Kal El, Yeni Krypton'a göç etmeye ve orada yaşamaya karar veriyor.

Herkesin "süper" olduğu bu şaibeli ütopya'da sıradan bir vatandaş olarak kalan Kal-El çeşitli kumpaslar, suikastçiler ve hasımlarla cebelleşirken bir yandan da yeni güçlerini kullanmaları konusunda eğitim vermek üzere Yeni Krypton askeri loncasında askeri danışman olarak göreve başlıyor.

Böylece Superman ilk kez dev robotlar veya canavarlar yerine, kendisine denk hasımlar ve "derin yapılaşmalar" ile mücadele etmek zorunda kalıyor. . .bir bakıma 24 dizisinin kahramanı Jack Bauer'ın yaşadığı türde yüksek teknolojili kumpas thriller aromasında öyküler yaşıyor.
Artık rakipleri üzerinde tanrısal bir avantaja da sahip değil üstelik. Zira Yeni Kripton'un en cılız vatandaşı bile ışık hızında uçabiliyor, gözlerinden ateş fışkırtıp, gırtlağından buz kusabiliyor, yumruklarıyla yer kabuğunu parçalayabiliyor.

Kal-El'in yegane avantajı olarak ise güçlerini kullanma konusundaki tecrübesi ve Yarasa Adam'dan aldığı yakın döğüş eğitimi kalıyor geriye. Ve bir de hala "süper" niteliğini koruyan sarsılmaz ahlak anlayışı.

James Robinson ve Greg Rucka'nın titizlikle yazdığı Superman: World of New Krypton öyküsünün okuyucuları, agresif ve militarist Yeni Kripton'un, Dünya'ya bir topyekun saldırı düzenleyip düzenlemeyeceğini ve korkulan olursa da, "Normal Adam" Kal-El'in bu süper orduyu nasıl durduracağını merakla bekliyor.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home