Pazar, Aralık 13, 2009

Egonun Negatif ve Sıradan Çehresi


(...) Her şeyin nedeni, hayatın asıl güdüleyicisi (Oğuz Aral dünyasında olduğu gibi) cinsel ilişkiye girememek değil... Çünkü şehirli, genç orta sınıf bir okura anlatılıyor hikâye. Sahicilik düzeyi, onlara göre belirlenmek durumunda… Internet’le gelişen sosyalleşme mecraları veya cep telefonları-mesajları, yakın dönem çizgi romanlarında sıklıkla kullanıyor. Doğal olarak bu kullanım yoğunluğu da hikâyelerin sahiciliğini, oluşturdukları gerçeklik vehmini besliyor. Sevgili Günlük’ün kahramanı Figen’i Facebook’ta mesajlaşırken ya da uzun uzun cep telefonuyla konuşurken izliyoruz. Farklı ya da yeni olan ise asıl olarak herkesin konuşurken ne hissettiğini anlatması. Hemen herkes birbirine karşı savunmacı davranıyor, ruhen yaralanmamaya çalışıyor. Yalanlar, uyarılar ya da aracılıklar, daha iyi hissetmek için sarfediliyor. Kadın-erkek ilişkileri aldatma, sahip olma, fethetme ya da terk edilme endişesi ekseninde sorgulanıyor. Bu soap opera kalıbı, hikâyelerin konuşulur olmasını kolaylaştırıyor. Yukarıda değindiğim, yeni hikâyeleri değiştiren (ve belirleyen) kalıplardan biri olan soap-opera, geleneksel erkek okurdan fazlasını kazandırıyor dergilere.
Yazının tamamı için link

Etiketler:

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home