Pazar, Şubat 19, 2006

konteyner

Büyülü Rüzgar’ın son çıkan sayısı “kopya” adlı hikâyesini yeni okudum. Sicomoro bence gerçekten iyi bir çizer ama Poe yorumu sanıyorum beğenilmemiştir. Poe’yu İlban Ertem’in Küçük Adam’ına benzetmiş desek yeridir. karikatürü olmuş, sadece kısa boylu değil fiziksel olarak çok küçük çizmiş…

Herneyse benim ilgimi çeken başka bir şey oldu. Kitabın 31.sayfasında meteorun açılmasıyla ilgili olarak “mavi küre bir konteynır gibi [açıldı]” deniyor. Bu konteynır sözcüğü birkaç kez daha tekrarlanıyor.

Konteynırı [konteyNER olmalı] ilk söyleyen bir bilim adamı ama sonradan aynı sözcüğü dizinin bu türden donanımı olmayan kahramanı ned bir efsaneyi anlatırken kullanıyor. Bu sözcük 1870’lerde gündelik dile bu denli sirayet etmiş olabilir mi? sanmıyorum…

İlgisiz gibi durabilir, benim hemen aklıma Steinbeck’in Cennetin Doğusu romanı geldi. Orada trenlerde kullanılmak üzere yiyeceklerin bozulmasını önlemek için soğuk hava konteyneri tasarlarlar, ilk denemelerdir bunlar, sonra başarısız olurlar vs…Dönem geçen yüzyılın ilk çeyreğidir. evde romanı aradım bulamadım, muhtemelen 1910’lar olmalı…

Nedir bu konteyner?

Konteyner, Türkçeye İngilizceden geçme bir sözcük (Ali Püsküllüoğlu'nun yabancı sözcükler sözlüğüne baktım) . Özellikle çabuk bozulabilecek yiyecekleri korumak için çelikten yapılmış, kilitlenip mühürlenebilen büyük kaplara verilen bir isim, uzun yolculuklarda kullanılıyor. TDK sözlüğünde “çeşitli eşyaları taşımak için uluslararası standartlara göre yapılmış büyük sandık” denmiş. Kimi zaman mavna (gemilere ve yakın kıyılara yük taşıyan, güvertesiz büyük tekne) anlamında da kullanılıyor. Çünkü konteyner taşıyıcı anlamında da geçiyor gündelik dilde. Deprem konteyneri de var: “doğal afet zamanlarında kullanılmak üzere gereksinim duyulabilecek çadır, battaniye, ilk yardım ve kurtarma malzemelerini barındıran, yerleşim merkezlerinde belirli noktalara konulan özel büyük dolap”. Redhouse’da container (sandık, şişe, varil) büyük sandık veya mavna; contain ise içermek, kapsamak anlamında.

büyülü Rüzgara geri döneyim. 40.sayfada yaradılış ile ilgili kızılderili efsanesini anlatan Ned, birer konteynır olan üç göktaşından söz ediyor (göktaşı için aynı sayfada meteor da diyor ya neyse)

Orijinalinde ne denmiş bilemiyorum…ama birebir aktarıldığı açık…

Oysa anlamı izleyerek “birer taşıyıcı [konteynır] olan üç göktaşı” veya bir başkasında “mavi küre bir sandık [konteynır] gibi açıldı” dense hiç göze batmayacaktı, ben de bu kadar didiklemeyecektim. Buradaki sorun senarist Manfredi’nin diyaloglarına seçtiği sözcüklerle ilgili gözüküyor…Bırakın konteyneri Büyülü Rüzgar’ın meteor demesi bile tırmalıyor insanın aklını…

Herneyse…

3 Comments:

Anonymous Adsız yazdý...

garip bi uygulama denemekte fayda varmı bilmiyorum ama güzel makale olmuş

21/6/08 13:05  
Anonymous Adsız yazdý...

harika bir paylasım.

kabin
prefabrik
konteyner
kabin
prefabrike
prefabrik ev
hekim group




prefabrik
prefabrik ev
konteyner
konteyner
kabin
polyester kabin



hekim group
hekim yapi
konteyner
konteyner
kabin
polyester kabin

4/11/08 17:50  
Anonymous tarik yazdý...

Güzel paylaşım teşekkürler.

20/7/09 11:30  

Yorum Gönder

<< Home