Salı, Şubat 14, 2006

ceketi ve kravatını giymeden tarkan’ı çizmezdi

7-13 şubat tarihleri arasında çıkan yeni aktüel dergisinde tarkan’ın amerika’da dvd olarak piyasaya sürülmesiyle ilgili bir haber çıktı. daha doğrusu burak ailesinin yeni bir dava haberi denebilir buna. birkaç yıldır age of empire oyunu üreticilerine, gladyatör filmi yapımcılarına karşı açılan dava haberleri yayınlanıyor. doğrusu bu davalar nasıl sonuçlanıyor veya dava açılmasına izin veriliyor mu merak ediyorum. bu haberde de iki ilginç ayrıntı vardı. ilki tarkan, tatar kanı demekmiş (!), daha önce bu ismin sezgin burak tarafından üretildiği/yaratıldığı iddia edilmiş, şarkıcı tarkan’ın bile telif ödemesi gerektiği şaka olarak söylenmişti aile tarafından. age of empire oyununda kullanılan tarkan ismi için de dava açılacaktı filan. neden böyle iddialarda bulunuyorlar anlayamıyorum. herneyse, asıl ilginç şey ise şu: sanırım ana metinde kullanılmamış, ilginç olduğu için spota çıkartılmış bir alıntı. “mine burak, babası sezgin burak içinişine müthiş saygılıydı, evdeyken bile tıraşını olur, ceketi ve kravatıyla tarkan’ı çizmeye başlardıdiyor”. tarkan’ı anlamak-anlamlandırmak adına ilginç bir ayrıntı bence.

1 Comments:

Anonymous Adsız yazdý...

Alternatif "Sağolasın Ambrose Bierce Hikayeleri" (5)

Ezel Akay’ın tabancasını çıkarmak için ellerini Ambrose Bierce/Aziz Tuna’nın üzerinden çekmesi gerekiyordu. Böyle yaptığı takdirde, Aziz Tuna’nın onun elinden kurtulması işten değildi. Bu yüzden, “Abi, şu cebimden silahı sen alır mısın” diye sordu Uzun İhsan Efendi’ye. Uzun İhsan Efendi, Ezel Akay’ın söylediğini yapmak üzere arkasına geçti. “Hangi cebindeydi?” diye sordu. O sırada Ezel Akay arkasından “küt” diye bir ses duydu ve Uzun İhsan Efendi yere düştü. Bir anlık şaşkınlıkla Aziz Tuna’nın kollarını bırakınca, yüzüne inan okkalı bir yumrukla alaşağı oldu. Ambrose Bierce/Aziz Tuna başını kaldırdığında karşısında kıvırcık saçlı ve sakallı bir adam gördü. “Eyvallah hacı” dedi “sana borçlandım, ben Aziz, Kara Aziz.” Adam ona garip bir bakış attıktan sonra elini uzattı ve “Ben de Ezop, memnun oldum Aziz Bey” dedi, “şu pos bıyıklıyı güzel yere serdin, eline sağlık, bir süredir ben de aynı şeyi yapmak için onu arıyordum.” “Hayırdır, senden de mi haraç kesmeye çalıştı bunlar?” “Hayır, pos bıyıklı olan ismimi kullanıyordu.”

15/2/06 14:10  

Yorum Gönder

<< Home