Perşembe, Temmuz 16, 2009

Çizgi Roman Dükkanlarında Gezintiler # 3 - Forbidden Planet, Londra

2007 Eylül’ünde Melancholic States adlı bir konferansa katılmak üzere Ingiltere’ye gitmiştim. Konferans Lancaster Üniversite’sinde olacaktı Ama ben kendi üniversitemin tatilde olmasından istifade ederek Londra’da da bir hafta geçirmeye karar verdim. Yakın bir arkadaşımın babası Hackney’de Tiger adlı bir pub işletiyordu, ve orada kalabilecektim.

Tabii, gezinin benim için en önemli duraklarından biri Forbidden Planet olacaktı (Web sitesinden, Forbidden Planet'le ilgili daha fazla bilgiye ulaşabilirsiniz).1978’de küçük bir dükkan olarak hayatına başlayan Forbidden Planet, ilerleyen yıllarda dünyanın değişik köşelerinde şubeleri bulunan bir mağazalar zincirine dönüştü. Bu durum genelde popüler imgelemde bir ‘ruhunu yitirme’ durumuna tekabül eder, kaçınılmaz olarak. Ve benim de Forbidden Planet’e girdiğimde hissettiğim şey tam olarak buydu. Iki katlı bir ‘geek’ süpermarketinde geziniyor gibiydim. Tişörtler, oyuncaklar, kitaplar, çizgi romanlar, V maskeleri, daha neler neler. Insan rahatlıkla bir alışveriş çılgınlığı yaşayabilir bu mekanda.

Ben kendimi tuttum yine de. Londra’ya elimde Neil Gaiman’ın Neverwhere’iyle gelmiştim, o yüzden ilk aldığım çizgi roman, Mike Carey ve Glenn Fabry imzali Neverwhere uyarlaması oldu. Londra’nın ‘altında’ yer alan büyülü bir dünyada geçen bu TV dizisi/roman/grafik roman, Richard Mayhew adlı sıradan bir gencin Door adli bir ‘aşağı’ dünyalı kıza, ailesini öldürenleri bulmasına yardımcı olmaya karar vermesini ve akabinde gelişen olayları anlatıyor. Mike Carey ve Glenn Fabry başarılı bir uyarlamaya imza atmışlar.

Ikinci aldığım çizgi roman Love and Rockets Library Part 1: Maggie the Mechanic oldu. Jaime Hernandez’in yazıp çizdiği Maggie the Mechanic hikayelerini içeren bu cillte, Love and Rockets’ın sevilen karakterlerinden Maggie ile Hopey ve onların California’daki diğer arkadaşlarıyla tanışıyoruz. ‘Chicano’ kültürü, punk, bilim kurgu, ve meksika usulü güreşle harmanlanmış eğlenceli bir kitap.

Son aldığım çizgi romanı hakkında fazla bir şey bilmeden, arkasındaki Warren Ellis yorumunu okuyarak seçtim. 2006’nın mutlaka okunması gereken az sayıdaki çizgi romanlarından biri olduğunu söylediği Kieron Gillen ve Jamie McKelvie imzalı, ve Eagle ödüllü, Phonogram: Rue Brittania’ydı bu. Ve üstelik Jamie McKelvie tarafından imzalanmış bir kopyaydı (Forbidden Planet gibi yerlerden alışveriş yapmanın böyle avantajları olabiliyor, tabii). Gillen ve McKelvie bizi ‘phonomancer’larin, müziği kullanarak büyü yapan büyücülerin dünyasına götürüyor bizi. Phonomancer David Kohl, on yıl once ölmüş olan Britpop tanrıçasını diriltmeye çalışanların peşine düşüyor ve bu esanada kendi hayaletleriyle de yüzleşiyor. Popüler batı müziği ve fantazi edebiyatı sevenlerin hoşlanabileceği, Britpop dönemine göndermelerle dolu, zekice yazılmış bir hikaye ortaya koymuş Gillen ve McKelvie.

David Kohl Britpop Tanrıçasıyla uğraşadursun, ben Lancaster’daki konferansta dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş akademisyenlere, arabesk müziği anlatıyor ve Orhan Gencebay’dan "Batsın bu Dünya"yı dinletiyordum.

Etiketler:

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home