Ne demişler?
Eskiden iyi bir kitap basıldığında yavaş yavaş da olsa satardı. Şu an çok iyi reklamı yapılırsa çok satabiliyor. Misal NTV'nin çizgi romanları buna bir örnek. Hiç kimsenin çizgi roman okumadığı bir dönemde iyi reklamla çok satanlar listesine girdi bu kitaplar. Bunu küçük bir yayınevi yapmış olsaydı şu an bundan bahsediyor olamazdık [Mustafa Arslantunalı, kitap satışlarındaki değişimleri yorumluyor].
Bu, bildiğim hiçbir romanda olmayan bir atraksiyon. Anlatının bir parçası olarak tasarlanmış bir çizgili bölüme hiç rastlamadım. Öyle birden aklıma geliverdi. Türkiye'de en sevdiğim çizer Ersin Karabulut. Cidden olağanüstü bir yeteneğe sahip. Kendisine teklifte bulundum. Önce biraz temkinli yaklaştı, sonra 'tamam' dedi. Hakikaten benim umduğumdan daha güzel çizdi bölümü. Kitabın en güzel sayfaları ona aittir [Murat Menteş, son romanından söz ediyor].
Yabancı gazetelerde çıkan çizgi romana graphic novel deniyormuş [Doğan Hızlan, çizgi roman hakkında öğrendiklerini aktarıyor]
Avrupalı bunu yapıyor, ülkemizde nedense bu sanata bir türlü sahip çıkılmadı. Bunun büyük sorumlusu büyük gazetelerin yöneticileridir. Bugün hiçbir gazetede resimli roman kalmadı. Çizgi roman kağıt üzerinde sinema yapmaktır. Biz sinemaya meraklı bir milletiz. Hikaye dinlemeyi ve görmeyi seven bir milletiz. Yaşım çok ilerledi, gözlerim çok fazla görmüyor ama yayınevlerinden klasikler için çizgi roman teklifi gelirse genç bir ekip kurarak seve seve yaparım [Suat Yalaz, gelişmeleri eleştiriyor].
Klasiklerin çizgi romana uyarlanması dünyada da yeni bir trend. Türkiye'de de yapmak gerekecektir. Aslında mesele sadece klasiklerin okutulması meselesi değil. Bir kere çocukları farklı bir dünyaya alıştırmak. Çok görsel bir dünyada yaşıyoruz. Amaç, televizyon izleyicisini kitaba çekmek değil. Görselle metin arasındaki birlikteliğe kitap üretebilmek ve kitabı da hâlâ okunur kılmak [Sırma Köksal, Everest Yayınları, Genel Yayın Editörü. Dünyada yeni trendler olduğunu hatırlatıyor, açıklıyor].
Çizgi romanın edebiyatı ucuzlattığı savına hiç katılmıyorum. Tam tersine çizgi romanın önemli, deli güzel bir sanat alanı olduğuna inanıyorum. “Roman ağır olur, çizgi roman ise hafif” gibi bir yaklaşım var. Halbuki kaliteli bir çizgi roman ile kaliteli bir romanın buluşması heyecan verici bir eser çıkarır ortaya. Neil Gaiman’ı severek okuyan herkes bilir ki bunun çok iyi örnekleri var. Ben kendim de sadık bir çizgi roman okuruyum. Senelerdir takip ettiğim çok çizgi roman var. Romanlardan öğrendiğim kadar çizgi romanlardan da öğrenmişimdir [Elif Şafak, "hiç de değil" diyor].
Etiketler: medya takibi
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home