Dıgıl'da Batman
Tezim için eski mizah dergilerini tarıyorum. Dıgıl özel cilt 1’i okurken 1989’da, ilk Batman filmi gösterildikten sonra yayımlanan, Batman’le ilgili bir kapak ve bir karikatüre rastladım.
Oğuz Aral’la Şevket Yalaz’ın imzasını taşıyan, 30 Kasım 1989 tarihli kapakta, epeyce karikatürize edilmiş bir Batman’e ağzı açık bir şekilde bakan bir gencin pantolonu ve ayakkabıları, ağzında puro olan kalantor bir adam tarafından çalınıyor. Karikatürün üstündeki yazıda “en iyi yabancı filmler yasaklanırken, Yorgun Savaşçı ve Yılmaz Güney’in filmleri yakılırken, Amerikalı’ların insanları geri zekalı yerine koyan ve beyin yıkayan filmleri Türkiye’yi doldurdu” yazıyor. Aynı politik duyarlılığı derginin içinde görmek pek mümkün değil. Derginin, zaten güncel politikaya ilişkin bir mizah yapma kaygısı da yok. Uzun bir sure “Gırgır ve Fırt’tan seçmeler ve tazeler” alt başlığıyla, Gırgır’da yayımlanmış olan çizgi roman ve karikatürlere yer vermişler, fakat bunlar içinde güncel politikayla ilişkili olanlar bulunmuyor. Bu tarz karikatürlere sadece kapakta yer veriliyor.
Batman’le ilgili diğer karikatür 11 Ocak 1990 tarihli Soner Günday karikatürü. Bu karikatürde, Süpermen kıyafeti giymiş bir baba, Batman kıyafeti giymiş oğlunun kulağını çekiyor ve kendisinin, babasının yanında (ki o da Tarzan – ya da Zembla – kıyafeti giymiş) Süpermen kıyafetini giyemediğini söylüyor. Kutu içinde “bir film, bir çizgi roman moda olur hayatımıza girer. Bunun örneklerini yakın tarihimizde görmek mümkündür. Teksas, Tommiks, Tarzan, Süpermen ve şimdi de Batman çıktı. Bunlar kuşakları birbirine düşürür. Aile saadetini bozar, yuva yıkar. Yazıktır… Tüh sizin.. Ulan!..” yazıyor. Soner Günday’ın karikatürü, Oğuz Aral ve Şevket Yalaz’ınkine göre daha az ciddiye alıyor Batman’i. Sürekli olarak yeni çizgi roman karakterleri çıktığını vurgulayan, halen mevcut olan “Fumettici-Amerikancı” tartışmasını anımsatan bir karikatür çiziyor.
Dıgıl çizerlerinin en azından bir kısmı, bu çizgi roman uyarlamasından pek haz etmemiş gibi görünüyor.
Oğuz Aral’la Şevket Yalaz’ın imzasını taşıyan, 30 Kasım 1989 tarihli kapakta, epeyce karikatürize edilmiş bir Batman’e ağzı açık bir şekilde bakan bir gencin pantolonu ve ayakkabıları, ağzında puro olan kalantor bir adam tarafından çalınıyor. Karikatürün üstündeki yazıda “en iyi yabancı filmler yasaklanırken, Yorgun Savaşçı ve Yılmaz Güney’in filmleri yakılırken, Amerikalı’ların insanları geri zekalı yerine koyan ve beyin yıkayan filmleri Türkiye’yi doldurdu” yazıyor. Aynı politik duyarlılığı derginin içinde görmek pek mümkün değil. Derginin, zaten güncel politikaya ilişkin bir mizah yapma kaygısı da yok. Uzun bir sure “Gırgır ve Fırt’tan seçmeler ve tazeler” alt başlığıyla, Gırgır’da yayımlanmış olan çizgi roman ve karikatürlere yer vermişler, fakat bunlar içinde güncel politikayla ilişkili olanlar bulunmuyor. Bu tarz karikatürlere sadece kapakta yer veriliyor.
Batman’le ilgili diğer karikatür 11 Ocak 1990 tarihli Soner Günday karikatürü. Bu karikatürde, Süpermen kıyafeti giymiş bir baba, Batman kıyafeti giymiş oğlunun kulağını çekiyor ve kendisinin, babasının yanında (ki o da Tarzan – ya da Zembla – kıyafeti giymiş) Süpermen kıyafetini giyemediğini söylüyor. Kutu içinde “bir film, bir çizgi roman moda olur hayatımıza girer. Bunun örneklerini yakın tarihimizde görmek mümkündür. Teksas, Tommiks, Tarzan, Süpermen ve şimdi de Batman çıktı. Bunlar kuşakları birbirine düşürür. Aile saadetini bozar, yuva yıkar. Yazıktır… Tüh sizin.. Ulan!..” yazıyor. Soner Günday’ın karikatürü, Oğuz Aral ve Şevket Yalaz’ınkine göre daha az ciddiye alıyor Batman’i. Sürekli olarak yeni çizgi roman karakterleri çıktığını vurgulayan, halen mevcut olan “Fumettici-Amerikancı” tartışmasını anımsatan bir karikatür çiziyor.
Dıgıl çizerlerinin en azından bir kısmı, bu çizgi roman uyarlamasından pek haz etmemiş gibi görünüyor.
1 Comments:
teziniz ne üzerine?
Yorum Gönder
<< Home