Şafak Günlükleri
Yaşananları verirken, neden ve nasıl sorularına da cevap arıyor. Yapılan kahramanlıklara, gösterilen fedakarlıklara, kişisel hırsların sürüklediği felaketlere, ihanet ve yanlış hesaplara çizgi roman penceresinden bakıyor. Olaylar anlatılırken, fonda, imparatorluğun çöküş süreci ve Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturacak özün gelişimi veriliyor.
Çizgi romanın ilk sayısı Kutsi Akıllı, Murat Bozkurt ve Ercüment Morgök tarafından hazırlanmış. ve Çanakkale savaşı ile ilgili "Dört Acı Tohum" adlı öyküyü içeriyor. İkinci sayı "Ben bir Türk Zabitiyim" adlı esere konu olan Mustafa Ertuğrul hakkında. Üçüncü sayıda ise imparatorluktan günümüze kadar Türk ordusunun en acı kaybı olan Sarıkamış Faciası yer alıyor.
Yaysat bayileri ve weblebi.com'da 2.5 YTL fiyat ile satılan çizgi roman'da neden kahramanlık öyküleri anlatıldığını ise yaratıcıları şöyle ynaıtlıyor: "Onlar, kendi deyimleriyle "Meyveler daha tatlı olsun" diye savaştılar. Biz de onları hatırlamak ve hatırlatmak için en iyi bildiğimiz şeyi yapıyoruz."
3 Comments:
çizgi roman ile ilgili sitelerin neredeyse tamamı istanbul dışında... sadece bu çizgi romanı değil pek çok çizgi romanı en önce veya en çok onlar duyuruyor, tanıtıyor ve hakkında konuşuyorlar... oysa sadece bu çizgi roman değil pek çok çizgi roman sadece istanbul’da satılıyor.. ankara’da şehir merkezinde bir çizgi romanın bulunamaması ironik değil de nedir? kemal siyahhan’ın lale bahçelerinden fransız sokaklarına-bir bilinçaltı turu kitabını çıktıktan en az 1,5 ay sonra ancak dün bulabildim.. kitap leman yayınlarından çıkmasına karşın iyi dağıtılamıyorsa diğer çizgi romanlar-yayıncılar ne yapsın? istanbul dışında az sattığı için istanbul dışı önemsenmiyor olabilir ama yapılan istanbul ile türkiye arasındaki mevcut durumu keskinleştirmekten öteye gitmiyor. Başka türlü bir oluşum gerekiyor, başka türlü düşünmek gerekiyor.
Levent,ben Ankara'nın bu yalnızlığını,yoksulluğunu,yorgunlu-ğunu anlayabilmiş değilim.
Bürokrasi ve öğrenci kenti olmanın donukluğu mudur bu? Yoksa Anadolu,Bizans farkı mı?
Batu, geç gördüm yazdıklarını... Ankara'nın bir donukluğu olabilir, böyle söyleyenleri anlarım, katılırım-katılmam o ayrı...Anadolu-Bizans ayrımı da yapamam, bölgecilik olur, taşra kompleksi olur şu olur bu olur, yanlış da anlaşılmak kolaylaşır..Ama hakikaten durum çok vahim.. kitaplar dağıtılamıyor diyoruz...İstanbullular bunu İstanbul çok büyüdü-metropol şehir şu bu diye anlıyorlar..Geçen haftadan bu yana Serüven'i nasıl dağıtırız diye konuşuyoruz, dergiler-kitaplar dağıtılamıyor diyorum ya dağıtımcılar da yüzde 50 pay alıyorlar/istiyorlar.. Buna rağmen durum budur...Ne desek boş
Selamlar, kolaylıklar
Yorum Gönder
<< Home