Perşembe, Ağustos 10, 2006

gerçekten yola çıkılıp bir noktada o gerçek aşılıyorsa....

Amerika'da bü­yük ölçüde olağanüstü güçler ve harekete da­yanan fantastik kurgularla temellendirilmeye çalışılan çizgi roman, Avrupa'da ahlaki ve psi­kolojik bir derinlik kazanır. Burada çok daha ustalıklı bir biçimde ve yazar-çizerin bireysel tercih ve hayal gücüne göre yapılandırılan “sa­natın yapay evreni” ille de “çizgi roman evrenleri”ni kapsamaz. Amerikan çizgi romanında önemli olan macro cosmosken Avrupa'da iç dünyalar, insan ilişkileri ve cinsellik (alabil­diğine çok ayrıntıyla birlikte) ön plana çıkar. Çizgi ve renkler apayrı bir anlam ve değer ka­zanır, diyaloglar ve kare yazılan uniform ol­maktan çıkıp kişisel özellikler ve kurgunun akışına göre vurgu sağlayan farklı üslupları devreye sokar. Fantastik olan karelerde görü­lenden çok insanın içindeki, yazar-çizerin her bakımdan distortion'a uğramış gözlemleri­dir. Aslında kesin sınırlar çekmek imkânsız. Amerikan çizgi romanının bazı örneklerinde (elbette en iyi olanlar) Avrupa türünün belli özelliklerine rastlanabileceği gibi bunun tam tersi de geçerlidir. Ama sonuçta, fantastik ol­sun ya da olmasın, çizgi roman her sanat dalı gibi reel ve rasyonel dünyanın dışında bir evren tasarlar ve bunun gerçekten başarılabildiği örnekleri kuşkusuz iyi olanlarıdır. Evrenini başka hiçbir sanat dalının tek ba­şına sahip olmadığı kendine has olanak ve araçlarla oluşturabildiği için yeni bir sanat tü­rüdür çizgi roman. Nasıl herhangi bir sanat ya­pıtında “gerçek”ten yola çıkılıp bir noktada o gerçek aşılıyorsa, çizgi roman için de durum farksızdır. Gerçeğin aşıldığı o noktanın bulun­masında ciddi zorluklarla karşılaşılan ve yakın zamana kadar, sonuna dek gerçeklere bağlı sanat ürünleri peşinde koşulan ülkemizde, fantastik kurguların kullanımına diğer sanat dallarından biraz daha yatkın olduğu söylene­ bilecek “iyi” çizgi romanlara ilgi duyulmaması bu yüzden doğal belki de. Ama hayal gücü ve sanatsal yaratıcılığı gerçekten meta-dışı değer­ler olarak algılayan bireylerin hızla çoğaldığı ve sanatın evreniyle gerçeklik arasındaki ayrım ve bağlantıların giderek özümsendiği top­lumumuzda, diğer sanatların yanı sıra çizgi ro­mana (gerek Avrupa gerekse Amerikan türle­ri) duyulan ilgi de giderek artacaktır kuşkusuz.

[Şahin Artan-Süper Hero’ların Dünyası ya da Çizgi Romanın Yapay evreni”, Argos Mart 1989 yazısından bölüm]

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home