Cuma, Temmuz 11, 2008

Alo Anne!

Alo Anne, 1991 yılında ancak 2 sayı çıkabilen Resimli Roman (Rr) dergisinin iddialı çizgi romanıydı. İlk sayıda başlayıp biten çalışma derginin estetik ve anlatım olarak ne yapmak istediğini imliyordu. Mevcut çizgi roman örneklerinin, varolan anlatım biçimlerinin tükendiği, tekrara düştüğü ya da eskidiği varsayımıyla hareket edilerek yeni, benzersiz ve daha önce denenmemiş olanı üretmek iddiası taşınıyordu. Çizgi olarak Ergün Gündüz’ün yoğun emek verdiği görülen çalışmanın farklılığı daha çok anlattığı hikâyesindeydi. Anlatılabilecek bir olay örgüsü taşımayan çalışma yaşam kesitlerinden oluşuyordu. Kentsoylu, üst-orta sınıftan (solcu, entelektüel eğilimleri olan) evli bir çiftin yaşamından belli anların anlatıldığı hikâyenin genel olarak sıkıntı hakkında olduğu söylenebilirdi. Bütün bir hikâye boyunca çeşitli mekânlarda konuşan, tartışan, sevişen, anlaşamayan çiftin mutsuz ve sıkıntılı psikolojileri yansıtılıyordu. Son sayfada bütün bir hikâyeyi bir resim sergisi yapmak için “oynadıklarını” öğrensek de (bunun da bir anlamı yoktur aslında) hikâyenin anlaşılmak gibi bir kaygısı yoktu. Öte yandan senaryosu Heike-Sarkis Paçacı ikilisine ait olan hikâyenin dili kötü bir tercümeyi andırmaktaydı, diyaloglar ses uyumsuzluğu içermekteydi. Bu handikap hikayenin anlaşılmazlığı ister istemez pekiştirmekteydi. Her şeye karşın o güne değin ve belki bu gün dahi yerli çizgi romanda bu tür anlatım denemelerine girilmemesi Alo Anne çalışmasını farklı bir öykü yapmaktadır.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home