Çarşamba, Nisan 29, 2009

Sıkıcı...


The Spirit, Türkçe’de hiç yayınlanmadı. Meraklı bir azınlık dışında okunduğunu da sanmıyorum. Öyle ki genç Amerikalı okuru da bu yargıya ve bilinmezliğe dahil edebilirim. Frank Miller’in The Spirit uyarlaması yapacağını duyduğum ilk günden bu yana kötü bir filmle karşılaşacağımı biliyor, yanılmayı istiyordum. Miller bana hep yumrukları sıkılı dolaşan birini çağrıştırır, hep haklı olduğunu düşünen bir “erkek”, bir “delikanlıdır”. Şöyle ifade etmek belki daha doğru, mizah ile Miller’ı yan yana düşünemiyordum. İntikamın güzelliğiyle ilgili sayısız sayfa anlatmış birinin, Eisner gibi güleç bir adamın dünyasına nüfuz edemeyeceğini biliyordum, nitekim haklı çıktım. Gecikerek de olsa Sin City’yi seyrettim ve hemen her sahnesinde oflayıp pufladım. Dikkat ederseniz, filmin sinematografik bir hayal kırıklığı olduğundan söz etmiyorum. Kadronun kullanılamaması, senaryo zaafları, entrika eksikliği vs vs… Bir çizgi roman uyarlanır da bu kadar mı başkalaştırılır, bu denli mi anlaşılmaz bir hale getirilir demek istiyorum. Seyrettiğim en kötü çizgi roman uyarlamalarından biri…

Etiketler:

1 Comments:

Anonymous ck yazdý...

Frank Miller'ın Amerikan Devlet Radyosundaki bir röportajından alıntı(YORUMSUZ)(Mart 10, 2007-300 Filminin süksesinin ardından...)
RADYO: Birçok insan Amerika'nın yurt dışında yaptıklarının doğruluğu konusunda şüpheye düştüğünü ve kendi vatandaşlarının bile politikalardan nefret ettiğini konuşuyor.
MILLER:Evet, nihayet düşmandan konuşabiliriz. Galiba, bir sebepten, kimse kime karşı savaştığımız hakkında ve onların temsil ettiği 6. yüzyıl barbarizmi hakkında konuşmuyor. Bu adamlar insanların kafalarını kesiyorlar.Kadınları köle yapıyorlar, kız çocuklarının cinsel organlarını parçalıyorlar ; bize göre mantıklı gelen hiç bir kültürel kalıba göre davranmıyorlar. Şu anda konuşmakta olduğum mikrofon bile hiçbir zaman onların kültürlerinin ürünü olmadı ve şu anda yaşamakta olduğum şehre ait 3000 kadar komşum onların hiçbir zaman inşa edemiyecekleri uçakları çalan hırsızlar tarafından öldürürüldü.
RADYO: Çevrenizdekilere baktığınızda sizce neden kendi dünyalarındalar, neden sizin deyiminizle sızlanıyorlar?
MILLER:Bence bu durum eski Romalılar ve Atinalılarla aynı.Şu anda başımıza baya birşey geldi. En çok Bush'u suçluyorum, 9/11'den hemen sonra tüm orduyu motive etti ancak tüm ulusu savaşa çağıramadı.
Ortak bir düşmana karşı bunun toplumsal bir çaba gerektirdiğini anlatamadı. Neticede savaşı kenarda sürdürürken eski Romalılar gibi biryandan da oturup bunun hakkında şikayet ediyoruz.Ayrıca Bush'un çoğunluğun sevmeyeceği bir aurası/tipi olduğunu düşünüyorum. Bence Clinton halkta şimdiye kadar ki tüm başkanlardan daha başarılı bir nefret politikası uyandırtıyordu ama Bush-nefretçiliği gibisini görmedim.Tamamen çılgınlık.
RADYO: Peki yolda insanlarla konuştuğunuzda, işte görüştüğünüz kişilere, sosyal anlamda, bunları nasıl açıklıyorsunuz?
MILLER:Ana olarak tarihsel bağlamda anlatıyorum onlara,Okinawa ve Iwo Jima'da savaşan ülkemiz şu anda çok değerli kanını dökmekte,ama tabi o zamana göre kıyasla komik sayılabilecek çok küçük bir miktarını.Ve şu anda da o zaman olduğu gibi bahisler çok büyük oranda. Örneğin çoğu zaman şunu duyuyorum çevremden "-Niye Irak'a saldırdık ki?" Biz şu anda da bir fikire karşı savaşıyoruz. Pearl Harbour'dan sonra da niçin Nazi Almanyasına saldırdığımızı kimse sormamıştı.Çünkü o zaman küresel bir faşizme karşı savaşıyorduk şimdi de benzerini yapıyoruz.

RADYO:Ama onlar bize savaş ilan etmişti...(Nazi Almanyası)
MILLER: Irak'ta aynısını yaptı...
-------------------------------

RADYO: (Bayıldı!)..... ;-))

30/4/09 12:20  

Yorum Gönder

<< Home