Perşembe, Şubat 23, 2006

Ali Işıngör'e cevap hakkı....

Aşağıdaki yazı, 23.02.2005 tarihinde, Ali Işıngör'ün blog sitesine üç kez yüklenmiş, her defasında bir cevap verilmeden, 10 dakika içerisinde yazı silinmiş ve konunun "yoruma kapatıldığı" bildirilmiştir. Serüven.org sitesinde Ali Işıngör'e ait bir yazının izinsiz (ama kaynak gösterilerek) kullanılması konusunda bir kaç gündür devam eden tartışmaları izleyenlerin bu yazıyı da okuması gerektiğini düşündüm. Ali Işıngör, bu yazıya vereceği cevapların, sansürlenmeden, silinmeden gene bu sitede yayınlanacağından, konunun "yoruma kapatılmayacağından" emin olabilir.

Ali Işıngör tarafından üç kez silinen yazı -cümle düşükleri bile düzeltilmeden aynen- aşağıdadır.

"Bu alana yeni yorumlar kabul edilmeyecektir." diyerek sergilediğiniz sansürcü yaklaşımı ve sizin de çok hassas olduğunuzu düşündüğüm bir konuda (telif, kullanma, kaynak gösterme) sizden cevap isteyen yazımın iki kez silinmesini anlamakta güçlük çekiyorum. hiç bir hakaret ya da kötü ifade içermeyen yazımı bir kez daha gönderiyor ve sizden bir kez daha açık bir cevap istiyorum...
selamlar...

işte iki kez sildiğiniz yazı:

Serüven Doğudan Yükselir yazınızı okudum.
bir düzeltme gerekiyor: Semerkandaki Altın Yaldızlı Ev albümünden bahsederken: "1920 İstanbul'unda 'Turan öldü' parolasıyla girilen bir odada, ifadesini kullanmışsınız. bu albümün İstanbul'da geçen tek bir karesi bile yoktur... Bahsettiğiniz sahne 1920'de değil, 1922'de ve Rodos Adası'nda geçer...

ikinci olarak : KÖPEKLER ADASI'ndan bahsederken kullandığınız
"Olayların geçtiği Köpekler Adası, şehremini kararıyla İstanbul'da toplanan sokak köpeklerinin gönderildiği Hayırsız Ada' dır. Senaryoda işlenen tema, Sason ve Zeytun isyanlarına atıfta bulunur. Ohanyan Adası valisi de, çok büyük bir ihtimalle, "Ermeni Kasabı" olarak nitelendirilen ve 1915'de Trabzon valisi olan Celal Azmi Bey'dir.

"Köpekler Adası"nda çizilen Türk portreleri, vahşet, barbarlık ve kalleşlik çağrıştırır. Bu tutum, gaddar binbaşı Ferid'den Ermenilerin öldürülmesi için pencereden bağıran Türk kadınına, yağmalayacağı Ermeni mahallelerinin hayalini kuran nöbetçi askere kadar her kesim için geçerlidir." ifadeleri, konu hakkındaki en eski yazı olan Hadi Uluengin'in 1989 yılında Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanan "Avrupa Çizgiromanında Türk İmajı" yazısındaki ifadelerle "fazlaca" benzer, hatta bazı cümleler aynıdır. Bence siz Köpekler Adası albümünü okumamışsınız. Hadi Uluengin'in yazısından hiç kaynak göstermeden alıntılamış, sahiplenmişsiniz...

böyle bir durumda "yavuz hırsız" ifadelerini kullanarak başkalarını suçlamanız meselesini birkez daha gözden geçirin derim...

ek: bahsettiğiniz 30 adet kaynak nerede geçiyor. ben yazıyı dergiden okudum ve Hadi Uluengin'in adına rastlamadım. Yazıyı dergiden okuyan birine, internette bir yerde kaynaklarını belirttiğinizi söylemeniz bir anlam ifade etmiyor. Yazı ilk yayınlandığında değil, her yayınlandığında ve her ortamda, ifadelerini, yorumlarını kullandığınız insanların isimlerini, kaynaklarınızı belirtmeniz gerekirdi diye düşünüyorum. izin meselesine girmiyorum, çünkü gazete ve dergilerde yayınlanan yazılar izne gerek olmaksızın, kaynak gösterilerek yayınlanabilir... kaldı ki bazı ifadeleri aynen kullanmışsınız, bu durumda sözkonusu ifadelerin kime ait olduğunu açıkça belirtmeniz gerekirdi, yazının altına kaynakları sıralamak yetmez.

2 Comments:

Anonymous Adsız yazdý...

Yazıyı Ali bey'in ikinci kez hışmına uğramadan evvel okumayı başarmıştım.
Hadi Uluengin'in yazısı bir kenara, emeğe saygıdan dem vuran bir insanın hakaret içermeyen bir yazıyı fütursuzca silmesi bile benim için yeterli bir göstergedir.

23/2/06 16:59  
Anonymous Adsız yazdý...

Ali bey blogundan hakaret içermeyen bu yazıyı siliyor, hakaret içerenleri ise kendi eliyle bloguna ekliyor. Anlamak mümkün değil..

24/2/06 13:31  

Yorum Gönder

<< Home