Sağolasın Ambrose Bierce Hikâyeleri!! (32)
Ambrose Bierce, amir olduğunu düşündüğü bir adamın yanına gidip “bu adamı tanıyorum” dedi. Yaşlı komiser, sigarasından derin bir nefes çekerek “sen kimsin?” dediğinde fısıldayarak yanıtladı.
“Aziz Tuna, ilerideki pasajda toptancıyım, kime sorsanız tanır beni”
“Ee söyle bakalım kimmiş bu adam”
“Ambrose Bierce”
“O kadarını biz de biliyoruz, başka tanıyanlar da çıktı, sen katili söyle bari de evimize gidelim”. Ambrose Bierce yanlış duyduğunu düşündü, “başka tanıyanlar” sözü yankılanıp duruyordu kafasında. Bir şeyler söylemek istedi ama Komiser çoktan uzaklaşmıştı. Birisi onu Polis Çizgisinin dışına doğru itekleyerek götürdü. Dizlerinin bağı çözülmüştü, kaldırıma oturuverdi. Mutlaka birisi onu görmüş olmalıydı, yerde yatan cesedin Ambrose Bierce olduğunu kim söyleyebilirdi.
Kıyıya doğru yürürken birkaç saat önce pasajda gördüğü Çaycıyı fark etti, gülerek ona doğru geliyordu “Aziz abi, karılar hâlâ pasajdalar, ilgilenirsin artık” deyip geçti. Adım atacak hali kalmamıştı, sırtına bir taş düşmüştü sanki… Kalbi sıkıştı, öksürmeye başladı. Allahın gecenin güzelliğini görmemiz için sunduğu yıldızlar birer birer söndüler. Ambrose Bierce, o geceyi baygın olarak geçirecekti. Yere yığılıp kaldı…
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home