Cumartesi, Mayıs 26, 2007

Notlar (3)

Mizah dergilerinin argo ve cinselliğe dayandıkları, değil okumak! bakılamayacak denli ahlaksız oldukları söylenir. Siyasal anlamda romantik iddialar oldukları su götürmez. Mizah ile gülmenin kaynakları her nedense karıştırılıyor. Mizah doğal olarak yasak olanın, bastırılanın ters yüz edilmesidir. Argo, kullanılan dile; cinsellik esprileri ise mevcut ahlak anlayışına yönelik eleştiriler taşır. Nitelikten çok keskin bir genelme yapıldığı için yazıyorum. Argo ve cinselliği kullanmayan mizahçı yoktur.

Geçmişe yönelik yapılan kutsama ve güzellemeler büyük ölçüde yalandır. Mizahın çelebi, efendi ya da edepli olduğu bir dönem yaşanmamıştır.

İnsanlar günü yaşadıklarından, geçmişi güzellemeye, bugünü eleştirmeye ve yarından endişelenmeye eğilimlidirler.

Bugün takdirle hatırlanan Gırgır ya da Akbaba popüler oldukları dönemlerde aynı bağlamda eleştirilmişlerdir. Nedense hatırlanmıyor…Siyaseten mi söyleniyor acaba?

Ters köşe: LeMan uzunca bir süredir –bugün daha az olmakla birlikte- Ulusalcı bir siyaset izledi-izliyor (Özellikle son beş yılda LeMan’a cinsellik ve argo temelli bir eleştiri yapılmaması tesadüf mü?)

Türkiye’de mizah dergilerini argo ve cinsellik merkezli olmakla suçlayanlar en çok Ulusalcılar ve İslamcılardır. Elbette bu dergileri okumamalarına rağmen benzer eleştirileri sahiplenenler yok değildir ama onlar pek de derinlikli bakmazlar meseleye. Ya artık okumadıklarını kolayca itiraf ederler ya da lafı Gırgır nostaljisine bağlayıverirler.

Alternatif olma iddiasıyla Ulusalcı veya İslamcı mizah dergisi çıkar arada bir. Eleştirilen dergilerde yer bulamayan pek çok çizere yer açmak zorunda kaldıkları için kadroları sanıldığı kadar partizan değildir. O çizerler daha çok kendileri için çizerler.

Soru şu: Çok satışlı mizah dergilerine alternatif olarak çıkan yayınlar argo ve cinselliğe başvurmamış olabilirler mi? İsteyenle tartışabilirim.

Dolaylı gözüken bir soru kullanıyorum hep: Abdülcanbaz, Gözlüklü Sami olmasa okunur muydu? Argo ve cinsellik bağlamında bu soru bir düşünülmeli.

Sadece bugün için değil geçmişte de böyleydi. Mizah dergileri için net bir siyasi tavır olmazsa olmaz değildir. Ama argo ve cinselliği tabu sayan mizah dergisi olamaz.

Düzelteyim, Olur da oldu denilen dergi değil broşürdür. Satmıyor, dağıtılıyordur.

1 Comments:

Anonymous Adsız yazdý...

levent bey, sadece cinsellik demiyelim rahatsız edici cinsellik diyelim yoksa 2006 nın ülkemizdeki en popüler çizeri manara ya haksızlık etmiş oluruz... estetik bir cinsellikten zannetmiyorum fazla bir tepki çeksin. ben böyle durumlarda yazar-çizer arkadaşların "bu sayıda okurlar kopacak" dediklerini duyar gibi oluyorum, hiçbiri poşete girmeyen herhangi bir şekliyle otokontrole de uğramamış dergiler herhalde bunlar...

sadece kapak yüzünden otobüste okurken rahatsız olduğum dergiler var. çizerler derginin köşelerine dışkı çizmeyi iş edinmişler...

beni rahatsız eden cinsellik değil de cinselliğin argosu, komiser nevzat içeriğinde erkek cinsel organı gösterildi diye yayınlanamazken deli cevat saat takıp geziyor, hatta lmanyak kapağında bile saat takıp geziyor...
o-haa da kapakta ninja kaplumbağalar işiyor cinsellikle hiç bir alakası yok ama cinsel organ ortada... yine o-haa nın içinde dam bitinin maceralar var... ama öykü ile baktığın zaman kenan yarar'ın ve ersin karabulut'un çizgilerinde de cinsellik var ama çizgiler yüzünden bir rahatsız edicilik görmüyor ve otobüste bile rahatça okuyorum...

tabii unutmadan fermuar dergisinin çıkması ile kunteper canavarının miyadı doldu... ama hala şero ortalıkta mart dişilerini arıyor...

dergilerde cinsellik olmalımı, olmamalı mı diye bir tartışmaya girmem ama gerçekten şu kapakları biraz rahat bıraksınlar...
yoksa avninin elinin nerede olduğunu herkes biliyor... mesele herkesin aynı espriyi yapması değil de espri yapıldıktan sonra okurun "bu daha önce çizilmişti" demek yerine yüzünde tebessümle imzayı kimin attığını sadece çizgiye bakıp anlaması gerisi laf-ı güzaf...

sevgiler-saygılar

27/5/07 14:42  

Yorum Gönder

<< Home