Cuma, Mayıs 15, 2009

Canavar Koyun Shaun

Shaun the Sheep, çocuklar için tasarlanmış bir animasyon. Yalın bir ifade aranırsa dizi bu biçimde nitelenebilir, elbette sadece bu değil. Son derece basit bir fikre dayanmakla birlikte ebeveynleri de cezbedecek eğlenceli ayrıntılar içeriyor. Animasyonlar ticari olarak benzer bir mantığa dayanıyorlar, kemik izleyiciyi -burada çocuklar- elde bir sayıp farklı izleyicilere yöneliyorlar. Şurası açık ki filmleri konuşulur kılan temelde ebeveynler çünkü –bakınız okuduğunuz yazı-. Shaun the Sheep, yedişer dakikalık kısa bölümlerden oluşan bir BBC dizisi. Seyretmeyenlere şöyle bir tüyo verebilirim: Aardman’ın işlerini seviyorsanız, diziye bayılacaksınız. Tavukları Firarda, Fareler Şehri veya Wallace & Gromit ekibin popüler işlerinden bir kaçı… Hikaye bir çiftlikte geçiyor, Çiftçi, sadık köpeği, koyunlar, domuzlar ve diğer şeyleri seyrediyoruz. Shaun, pratik zekalı ve hınzır bir koyun. Latif Demirci’nin Canavar Koyun Orhan tiplemesi kadar underground ve politize değil ama pek çok yönden onu andırıyor. Konformist ve statükocu, durumdan vazife çıkardığı da oluyor ama bazen öyle şeyler yapıyor ki punk olduğunu düşündürtüyor. Koyunların yaşam alanı söz konusu olduğunda bambaşka birine dönüşüyor. Sadece durumu kurtaran değil herkesi etkileyen liberter değişiklikler yapıyor. Aslına bakılırsa bütün çiftlik hayvanları, çiftçiye göre ayarlıyorlar hayatlarını. Yüzleşmeden, tepki çekmeden, öne çıkmadan düzenliyorlar her şeyi. Her defasında işler karışıyor, hiyerarşi bozuluyor ama her defasında hiçbir şey olmamış gibi yeniden düzenleniyor. Siyaset bilimi ve sosyolojinin yeni ilgi alanlarından biri olan maduniyet tezleri için dizi epey malzeme çıkartıyor. Müzikler güzel, ironik bir dili de var, ilk iki sezonu yayınlandı, bulursanız kaçırmayın.


Etiketler:

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home