Pazartesi, Mayıs 31, 2010

Deli Gücük-Alacakaranlık Zamanlar

Çıktı...Bugünden itibaren kitapçılarda...

Etiketler:

Pazar, Mayıs 30, 2010

Crumb, Tekvin’i Niye Çizdi?

Geçtiğimiz yılın sonunda çizgi dünyası ve underground alemi adına merak uyandırıcı bir gelişme yaşandı. 1943 doğumlu ünlü çizer [Robert Dennis] Crumb kendisinden beklenmeyecek bir çalışmaya imza atarak Tekvin’in çizgi roman uyarlaması olan bir albüm (The Book of Genesis Illustrated) yayınladı. Hemen tüm dünyada ajanslardan servis edildi bu haber, bizde de çıktı, hatta bir asparagas teyellendi hemen: Crumb, Kuran-ı Kerim’i de çizgi romanlaştıracaktı vs. Biri bir albüm yayınlamış ve Türkiye’de de çizgi roman modası var, denk düştüğünden haber olmuş işte diye düşünmeyin. Ya da Tevrat’a ilişkin bir propagandanın parçası da saymayın derim. Hiç akla getirmeyin demiyorum, İncil ya da Tevrat ilk kez çizgi romana uyarlanmıyor. Pek çok ülkede dini kurumların özellikle geçen yüzyılın ikinci yarısında bizzat çizgi roman yayıncılığı yaptığını, Amerika’da sadece dini değil hayli iddialı anti-komünist çizgi romanları yayınladığını söyleyebilirim. Din ve çizgi roman hiç sevmemiş değillerdir birbirlerini. Ajansların ilgisini çeken, bu uyarlamayı gelmiş geçmiş en ünlü underground sanatçılarından biri olan Crumb’ın yapması elbette (...)

Yazının tamamı için link

Etiketler:

Cuma, Mayıs 28, 2010

Eskiz

Çizeri belirsiz bir eskiz.

Etiketler:

Perşembe, Mayıs 27, 2010

Jar of Fools

Jar of Fools, Jason Lutes'un gerçekçi ve dramatik bir öykü anlattığı bir çizgi roman. Konusunu tabir yerindeyse hayatta tutunamayan birkaç insanin kesişen yaşamları diye özetleyebilirim.

Ana karakter Ernie Weiss adında alkol bağımlısı bir sihirbaz, kısmen bu duruma düşmesinin iki nedeni var: bir escapist olan kardeşinin bir gösterisi sırasında hayatını kaybetmesi (Harry Houdini desem herhalde bu garip mesleğin ne olduğunu çoğunuz çıkarır, kısaca elleri-ayakları kelepçe, vb. aletlerle bağlanıp suya atılan ve kısa süre içerisinde bu zorlu durumdan kurtulmaya çalışan sihirbazlara verilen ad, bu arada konuyu dağıtıyorum ama Harry Houdini hayatını bu zorlu gösterilerinin birinde değil de midesine yediği yumrukla apandisti patladığı için yitirmiştir.) ve bunun yanında sevdiği kızın da onu terketmesi.

Diğer yan karakterlere geçersem ilk tanıştığımız Ernie'nin ustası, sihirbaz Al Flosso oluyor(böyle bir ünlü sihirbaz gerçekten de yaşamış), Alzheimer'a yakalan ve hafızasını giderek yitirmeye başlayan bu sevimli ihtiyar bakım evinden kaçıp Ernie'nin yanına sığınıyor. En iyisi çizgi romanın konusunu daha çok açık etmeden diğer karakterleri de sıralayım: Tabi ki Ernie'nin kız arkadaşı Esther de bir noktada öyküye dahil oluyor. Sonra 12 yaşındaki kızı Claire'le bir arabanın içinde yatıp kalkan Nathan Lender adında kendi çapında bir dolandırıcıyla da karşılaşıyoruz. Çizgi romanın ilerleyen sayfalarında bu yitik insanlar bir rastlantı eseri hep bir araya geliyor ve beklendiği üzere hepsinin hayatları tekrardan şekilleniyor.

Çizgi romanın çizimleri için cok şahaneler diyemeyeceğim ancak öykünün sıcaklığı sizi hemencecik sarıveriyor ve bu yukarıda saydığım olumsuzluğu çok da hissetmiyorsunuz.

Değinmek istediğim bir ufak nokta daha kaldı; Jason Lutes bu çizgi romanı tanımlarken 'picture novel' demeyi tercih etmiş, belki bunun altında Jar of Fools'un haftalık bant şeklinde yayınlanmış olmasi yatıyor olabilir. Ama söylemek istediğim bizdeki 'çizgi roman', 'resimli roman', 'grafik roman' gibi farklı farklı terimlerin kullanılması Amerika'da da var. Her ne kadar 'graphic novel' terimi diğerlerine nazaran biraz öne çıkmış olsa da çizerler her geçen gün kendilerince yeni terimler yaratıp onları kullanmayı tercih ediyorlar. Mesela bir başka örnek Daniel Clowes, o da çizgi romanları için 'comic-strip novel'i kullanıyor. Benim tercihimi sorarsanız yazıdan da çıkarabileceğiniz gibi 'çizgi roman'dan yana (A. Erdem).

link

Çarşamba, Mayıs 26, 2010

Wasteland

Türksen Kızıl
link

Etiketler:

Doomed

IDW, alternatif çizgi romanlar basan dikkat çekici bir yayınevi. Film uyarlamaları ve 30 Days Of Night gibi çalışmaların ardından, Ekim ayında bir çizgi roman dergisi çıkardılar. Doomed ilk bakışta Ashley Wood'un kapak tasarımları ile dikkat çekiyor. Yayınevinin yıldızlarından olan Wood aynı zamanda derginin sanat yönetmenliğini de üstlenmiş. Toplam 4 öyküden oluşan dergide ilk çalışma Richard Matheson'ın klasik Bloodson öyküsünün kısa bir uyarlaması. Ashley Wood'un siyah beyazdaki etkisini iyice ortaya koyan kontrollü çizimleriyle karanlık öykü çok güzel buluşmuş. Korku kitaplarına, özellikle de vampirlere düşkün çocuğun hüzünlü hikayesi gayet güzel. Gizemli Cuts ve daha önce benzerlerini gördüğümüz, kendi bol kanlı öykülerinin dünyasını ziyaret eden bir yazarı anlatan Blood Rape Of The Lust Ghouls'un ardından gelen The Final Performance da dikkat çekici. Yazarlar Robert Bloch ve Chris Ryall ile çizer Kristian Donaldson sinema duygusunu izleyen derginin en sıkı işine imza atmışlar. Issız bir yol kenarı lokantasında geçen öykü klasik "ziyaretçiyle kaçmak isteyen kasabalı kızın trajedisi" temasına gizemli bir son/yaklaşım getiriyor. Çizerin ortam sıcaklığını ve gerilimini hissettiren gölgelerini de unutmamak lazım. Devamını merakla beklediğimiz Doomed çizgi roman dışında da sanatçılarla ilgili yazılara yer veriyor. İlk sayıda David J. Schow incelenmiş. Eski korku magazinlerinin tadını yakalamak için klişelere uğramaktan çekinmeyen, sinemadan bolca ilham alan bir dergi çıkmış ortaya. [Serdar Kökçeoğlu]
link

Honour Among Punks

(...) İşte bu yıllarda, Guy Davis'in, her anlamda punk akımından etkilenerek yarattığı, Gary Reed'in de diyaloglarını yazdığı, Honour among Punks (Punklar için Gurur) adlı çizgi roman serisi yayımlandı (1989). Hikâye, polisiye tarzı ile merak uyandırırken, Punk kültürünü de bir kadının bakış açısı ile anlatıyordu. Davis’in gerçekçi çizimleri okura farklı, karanlık bir dünyanın kapılarını açıyor; siyah-beyaz detaylı çizimler, sisli karanlık sokaklar, gece kulüpleri ve publar, çizgi romana gizemli bir hava katıyordu. Hikâye, iki dünya savaşının da yaşanmadığı bir kurguda 1980'lerde, punk hareketinin merkezi olan Londra’nın Baker Caddesi’nde geçer. Askeri ihtiyaçlara dayalı gelişmeler yaşanmadığı için teknoloji henüz 80'li yıllarda olması gerektiği kadar ilerlememiştir. Victoria döneminin hala güçlü bir şekilde hissedildiği şehrin üzerinde zeplinler dolaşmaktadır. (...)
link

En Beğenilen 10 Shojo


1. Fruits Basket. (Tokyopop, $9.99;13 yaş ve üstü.) Evsiz bir kız, üyeleri, karşı cinsten biri sarıldığı zaman burçlar kuşağı hayvanlarına dönüşen esrarengiz bir aile tarafından evlat edinilir.

2. DNAngel. (Tokyopop, $9.99;13 yaş ve üstü.) Okul öğrencisi bir kız, romantik hisleri uyanınca azılı bir hırsıza dönüşen 14 yaşındaki bir erkeğe aşık olur.

3. Legal Drug. (Tokyopop, $9.99;16 yaş ve üstü.) Pisişik güçleri olan iki genç erkek oda arkadaşı çalıştıkları eczane tarafından esrarengiz görevlere yollanırlar

4. Imadoki. (Viz Media, $9.95; daha büyük gençler için.) Elit bir akademideki genç öğrenciler tarafından dışlanan genç bir kızın tecrübeleri ve romantik etkileşimleri.

5. Gravitation. (Tokyopop, $9.99; 16 yaş ve üstü.) Rock yıldızı olmak isteyen bir lise öğrencisi gencin ünlü bir aşk romanı yazarına kapılması.

6. Tokyo Mew Mew a la Mode. (Tokyopop, $9.99; 10 yaş ve üstü.) 6 kız DNA’larının, soyları neredeyse tükenmekte olan hayvanların DNA’larıyla birleştiğini bulurlar. Dünyayı hayvanları insanlara saldırmak için kullanan uzaylılara karşı savunurlar.

7. Hana-Kimi. (Viz Media, $9.99; daha büyük gençler için.) Bir kız spor yıldızı, Japonya’da erkekler okuluna girmek için kendisini erkek olarak gösterir. Bir erkekle oda arkadaşı olduğundaysa romantik sorunlar başlar.

8. Alichino. (Tokyopop, $9.99; 13 yaş ve üstü.) Onları her bulanın bir dileğini gerçekleştiren yaratıklar ve erkek kardeşini tekrar hayata getirmeye çalışan bir kız hakkındaki fantazi serisi.

9. Descendants of Darkness. (Viz Media, $9.99; daha büyük gençler için.) Ölü insanlara ölümden sonraki hayatlarında yardımcısıyla birlikte eşlik eden ölüm tanrısı hakkında bir dizi.

10. Wallflower. (Del Rey, $10.95; 16 yaş ve üstü.) Bedava kalacak yer karşılığında, korku filmleri seven gotik görünümlü bir kızı, hanımefendiye çevirmek zorunda olan dört delikanlı.

link

Etiketler:

Pazar, Mayıs 23, 2010

Eksik Hayat

(…)Çizgi roman her zaman gerçek hayatın bir yansıması olmuştu. Ancak gerçek insanlarda varolan cinsellik kağıt kahramanlarda yoktu. Aseksüel kahramanlarda oluşan bu eksiklikliğin giderilmesi için onlara ek özellikler kazandırılması gerekiyordu. Superman (1938) bu yüzden ilahlaştırıldı: ölümsüzlük, yenilmezlik, sınırsız görme ve işitme yeteneği, yerçekimi kurallarını hiçe sayma. Batman (1940) insanüstü bir zekaya ve parasal kaynaklara sahip oldu. Wonder Woman (1942) Superman benzeri güçleri olması yanında kutsal bir görevin ve sonsuz bekaretin yılmaz savunucusu oldu. Donald Duck’ın efsanevi şanssızlığı ona aşk için hiç zaman bırakmadı. Hatta Tarzan (1929) bile, bütün çıplaklığına rağmen aşk hayatından yoksundu ve bu eksikliğini ormana zarar verenlerle mücadele ederek kapatıyordu (...) [Kosta Ceran'ın bir yazısından]

Cumartesi, Mayıs 22, 2010

Gulf Bea...

link

Etiketler:

Cuma, Mayıs 21, 2010

"Bilmemek" Erdemi


(…) Tüm mitolojik kahramanlar gibi kendini maceranın akışına bırakır; daldığı uykular, gündüz düşleri, konuşan kuzgunlar, esrik şamanların kehanetleri, konuşan ikiz aylar ya da tüm dünya da farklı farklı bedenlenmelerle yardıma koşan bir hayvan-insan kardeşliği teşkilatının ona yaşattığı erginlenme Corto’da bir şaşkınlık yaratmaz. “Bilmemek” onun erdemidir. “...Böylesi bir cehalet esastır -esas olmakla da kalmayıp, aynı zamanda sağlıklıdır; çünkü bu cehalet olmadan deneyimin kök salacak, büyüyecek ve yaşam aracılığıyla olgunlaşarak bilgeliğe dönüşecek hiçbir meyve verici etkisi, hiçbir ‘yeni şey’ olamaz. Yalnızca gerçekten cahil olan kişi gerçek bir bilgeliğe ulaşabilir.”(1) Bu docta ignorantia, hem temel Budist inanışta hem de Hıristiyan teolojisinde hakim olan cehalet öğretisidir - gündelik naif “cehalet” durumundan içe doğru bir ilerleyişle, Evrensel Benlik’in kavranması Arayış’ın öznesinin saadet dolu yoludur.(2) Özne çevresinde olup biten herşeyin içinden zarif bir biçimde süzülür. Devinir, devindirir, ama beyefendiliğinden hiçbir şey kaybetmez. En zor anlarında dahi, önemli mevkilerde tanıdıklarından faydalanmayı düşünmez (mesela Stalin, Onasis, John Reed, Jack London gibi karakterler Corto ile dostluklarıyla karşımıza çıkar).

“Düşle Gerçek Arasında Bir Masal: Corto Maltese” başlıklı yazıdan bölüm Foti Benlisoy - Bağış Erten - Seçkin Erdi-Serüven Çizgi Roman Araştrımaları Dergisi, Sayı: 3

Perşembe, Mayıs 20, 2010

Kedili Çizgi Romanlar

(...) Son çeyrek asırda üretilen çizgi romanlarda kedilere daha sakin ve sempatiyle bakıldığı söylenebilir. Özellikle mizah dergilerinde çalışan üreticiler, otobiyografik nitelikli çizgi romanlar yapmaya başlamışlar, büyük bir çoğunluğu kedilerini de hikâyelerine katmışlardır. Çizerleri çeşitli ev hallerinde kedileriyle birlikte izleriz. Orta sınıftan şehirli ve eğitimli genç erkek ve kadınların anlatıldığı çizgi romanlardaysa kediler, ev sahibinin kucağında ya da bir köşede uyurken resmedilir. Bunun en ünlü örneği kuşkusuz Tuncay Akgün’ün Bezgin Bekir adlı çizgi romanıdır. Siyasi hiciv niteliğinde olan çalışmada Bekir, kedileriyle birlikte sürekli uyuyan, oturduğu koltuktan nadiren kalkan 68’li bir solcudur (...)
Kedici, Mayıs-Haziran 2010, Aynı başlıklı, Levent Cantek imzalı yazıdan bölüm.
link

Etiketler:

Çarşamba, Mayıs 19, 2010

Funnies on Parade

İlk modern Amerikan çizgi roman dergisi, 1933'te Funnies on Parade adıyla yayınlandı. Bunu serüven striplerine yer veren başka dergiler izledi. Gazete stripi olarak hiçbir başarı kazanamayan Su­perman dergi olarak yayınlanınca umulmadık ölçüde büyük bir ilgi gördü. Bu ilgi, tutulmuş tipin bir­çok taklidinin ortaya çıkmasına neden oldu. Amerika'nın 2. Dünya Savaşı’na girişiyle birlikte pi­yasa bir sürü süper kahraman tipi ve onları içeren dergiyle dolmuştu. (Batman, Sub-Mariner, The Human Torch vb.) Birçok yayıncı çizgi roman dergisi yayınlayan imparatorluklar kurdular, birçok gazete de pazar eklerini çizgi roman dergisine çevir­di.
link

Salı, Mayıs 18, 2010

Two

link

Etiketler:

Pazartesi, Mayıs 17, 2010

Visualizer Magazine

Download için link

Pazar, Mayıs 16, 2010

Mc Manus


(…) Artık yeni anlatım aracı kaba çizgileriyle belli olmuştu. Çizgi romanın zorunlu kalıpları ve sözlüğü (konuşma balonları, hareket çizgileri, çerçeve içine alınmış re­simler) düzenli kullanılmakta ve kamu bilincinde yer­leşmekteydi. Bu dönemin önemli sanatçılarından biri olan Alman asıllı Amerikalı ressam Lyonel Feininger bir ucu karikatüre, öteki ucu da resme kadar uzanan çizginin orta noktasını yakaladı. Ancak bu dönemin hiçbir sanatçısı, George Mc Manus kadar çizgi romanın temel bakışına bir şeyler katmadı. Mc Manus, bir çizgi ve diyalog ustasıydı. Yarattığı Bringing Up Father (Güngörmüşler) günümüze ka­dar yaşamayı başarmıştır. Charles William Kahles ise, bütün çizerlerin kendi kendilerini aşma çabası içinde oldukları bir dönemde, çalışmasını kendi hoş­görüsü içinde sürdürmesi bakımından önemlidir. O, çizgi romanın kendisine tutkundu ve bu aracın getir­diği sonsuz çeşitlemelerle büyülenmişti. Bu yüzden önüne çıkan yollardan herhangi birine özellikle bağ­lanmadı, her olasılığı denedi.

Cumartesi, Mayıs 15, 2010

Kiralık Katilin Gizli Hayatı

(...) Albümde de esprisi yapılıyor: Kiralık katillere suç dünyası -edebiyatı- içinde bir şövalye asaleti atfedilir. Soğuk, duygusuz, mağrur, kalabalığa ve alelade işlere karışmayan, ilkelerinden taviz vermeyen birer profesyoneldir onlar. İşin mahiyeti, müşterinin kimliği çok önemli değildir. Şartlarda anlaşıldığı takdirde herkes öldürülebilir. Tetikçi, bu kalıptan çıkma biri... Polisiye türünde pek sevilir: ekseriyetle özel dedektifler ve nadiren polisler, kendi ağızlarından anlatırlar hikâyelerini. Buna göre hayat acımasızdır, kapitalizm bir kanser gibi toplumu baştan ayağa sarmıştır. Siyasetçiler alçaktır, zenginlerle baş etmek zordur, kanun güçlülerden yanadır ve fakat, paranın satın alamayacağı erdemler hâlâ yaşamaktadır. Tetikçi’nin esası bu klişeyle sıvanmış. Adını bilmediğimiz kiralık katil bize dünyayı, mazisini ve daha çok sisteme olan öfkesini sükûnetle resmediyor. Üst ses açıklamaları eşliğinde mesleğini nasıl icra ettiğini izliyoruz. Kurbanını beklerken çektiği sıkıntıyı, yalnızlığın getirdiği gerginliği, aracısıyla yaptığı tek tük konuşmaları, caddelerden akıp giden insanları, televizyonu ve şehrin ışıklarını da katıyor hikâyesine (...)

Yazının tamamı için link

Etiketler:

Cuma, Mayıs 14, 2010

Barcelona 2010

Barcelona Çizgi Roman Festivalinden bir kare...

Çarşamba, Mayıs 12, 2010

the last superman

Berk Öztürk
link

Etiketler:

Salı, Mayıs 11, 2010

Frazetta'yı Kaybettik


Çizgi dünyasının efsanelerinden biri olan Frank Frazetta 82 yaşında vefat etti.

Etiketler: ,

Pazar, Mayıs 09, 2010

Cat

link

Etiketler:

Cumartesi, Mayıs 08, 2010

Pirüpak Bir Çizgi Roman

(...) Doğanın ruhu veya tahrif edilmemiş (modernizmin henüz dokunamadığı) ilkel saflık imgesi, serüven edebiyatının sık başvurduğu trüklerdendir. İş bu noktada, açgözlü, hırsına gem vuramayan, bütünüyle arsız, zayıflara karşı gaddar ve gamsız, başarmak için her yolu deneyen “teknoloji yanlısı” habis adamlar çıkar karşımıza. Doğayı yok etmek pahasına (geleceği hiç düşünmeden) apriori gündelik arzularının peşinden giderler. Miyazaki’nin kült animasyonu Prenses Mononoke’den (Mononoke Hime, 1997) James Cameron’un Avatar (2009) filmine uzanan çeşitlilikte sayısız popüler anlatının benzer bir temaya sahip olduğunu hatırlatmakta fayda var. Hal bu olunca, biliyoruz ki doğanın ruhu (şimdilik) kazanacak, ama ne pahasına! Zener’in Laneti’nin işgalci kötüsü Sovyet Ordusu. Hemen tüm Sovyet temsilcileri anlayışsız, nobran, öfkeli, katil ve katıksız şeytani tiplemeler olarak resmedilmiş. Aralarında zuhur eden entrikalar ve çeşitli müzakereler bile makamlarını – dolayısıyla hayatlarını kurtarmak için gerçekleşiyor. Böylesi saf bir kutuplaşmaya ancak Soğuk Savaş hikâyelerinde rastlanırdı; casus romanlarındaki KGB ajanları alelekser insana benzemez soğuk ve tuhaf yaratıklar olur, mutlaka birilerini boğarak öldürürlerdi. Hatta türün filmlerinde tam bu sahnelerde jazz ritmi yükselir, doğaçlamayı andırır biçimde bakır üflemelilerle gerilim pekiştirilirdi. Üçlemede bu klişeye (elbette nostaljik gerekçelerle değil) sakınmadan başvurulmuş, bakar bakmaz “evet bunlar birer katil” diyebileceğimiz tekinsiz Sovyet ajanları dolaşıyor karelerde.

Yazının tamamı link

Etiketler:

Cuma, Mayıs 07, 2010

Chiroptera Sapien

Rıza Türker
link

Etiketler:

Perşembe, Mayıs 06, 2010

Varlık'ta Çizgi Roman

Varlık dergisinin Mayıs 2010 sayısında çizgi roman dosya konusu olarak seçilmiş. Müge Karahan, Levent Cantek, Levent Gönenç, Özgür Kurtuluş, Şenol Bezci, Serdar Kökçeoğlu yazılarıyla katkıda bulunmuşlar dosyaya.

Etiketler:

Çarşamba, Mayıs 05, 2010

Çizgi roman çevirisinde Türklere özel sansür


Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan Doğan Kardeş birkaç yıldır çizgi roman dergisi olarak çıkıyor. Fransız Luc Jacamon'un çizdiği, Matz'ın senaryosunu yazdığı Tetikçi orada yayımlanan ve kısa sürede bir hayli sıkı takipçisi olan hikayelerden biri olup çıktı. Son dönem “karanlık çizgi roman”ın iyi örneklerinden biri olarak kabul edilen seriye gösterilen bu ilgi, hikayenin kitap olarak yayımlanmasını da getirdi normal olarak. Dergide yayımlanan “Uzun Menzil” ve “Çark” bölümlerine “Borç” da eklenek üç macera bir arada kitaplaştırıldı (...)

Hürriyet'ten link

Etiketler:

Salı, Mayıs 04, 2010

Babylon


link

Etiketler:

Pazartesi, Mayıs 03, 2010

Enoch Bolles

Pazar, Mayıs 02, 2010

Yine Tenten Yine Kongo


Belçika'da yaşayan Kongolu Bienvenu Mbutu, "Tenten'in Maceraları: Tenten Kongo'da" macerasında siyahlara hakaret eden bölümlerin çıkarılmadan yayımlanmasına yasak getirilmesi için mahkemeye başvurdu.

link

Etiketler:

Cenaze Evi-Şenlik Evi

(...) Kötü hikâye ne kadar iyi çizilirse çizilsin kendisini okutmaz. Pek çok büyük çizerin okunmadığını, sayfalarının seyredildiğini düşünüyorum. Cenaze Evi-Şenlik Evi, olağanüstü bir çizgicinin elinden çıkmamış ama öyle ustalıkla anlatıyor ki hikâyesini, bunu fark etmiyoruz. Kendi adıma kendini unutturan çizerleri daha çok severim, aslolan hikâyedir. İyi hikâye zaten yaratıcısını unutturmayacaktır.

link

Etiketler: