Sıkıcı...

The Spirit, Türkçe’de hiç yayınlanmadı. Meraklı bir azınlık dışında okunduğunu da sanmıyorum. Öyle ki genç Amerikalı okuru da bu yargıya ve bilinmezliğe dahil edebilirim. Frank Miller’in The Spirit uyarlaması yapacağını duyduğum ilk günden bu yana kötü bir filmle karşılaşacağımı biliyor, yanılmayı istiyordum. Miller bana hep yumrukları sıkılı dolaşan birini çağrıştırır, hep haklı olduğunu düşünen bir “erkek”, bir “delikanlıdır”. Şöyle ifade etmek belki daha doğru, mizah ile Miller’ı yan yana düşünemiyordum. İntikamın güzelliğiyle ilgili sayısız sayfa anlatmış birinin, Eisner gibi güleç bir adamın dünyasına nüfuz edemeyeceğini biliyordum, nitekim haklı çıktım. Gecikerek de olsa Sin City’yi seyrettim ve hemen her sahnesinde oflayıp pufladım. Dikkat ederseniz, filmin sinematografik bir hayal kırıklığı olduğundan söz etmiyorum. Kadronun kullanılamaması, senaryo zaafları, entrika eksikliği vs vs… Bir çizgi roman uyarlanır da bu kadar mı başkalaştırılır, bu denli mi anlaşılmaz bir hale getirilir demek istiyorum. Seyrettiğim en kötü çizgi roman uyarlamalarından biri…
Etiketler: 101 Yorum