Deli Gücük-Köpekler Ürüşürken

Çiz. Uğur B.Sertçelik Yaz.Aziz Tuna C.
Etiketler: Deli Gücük
Etiketler: Deli Gücük
Alex Raymond’un sadece bir sene boyunca çizdiği bu çizgi roman kahramanı, adından da anlaşılacağı şekilde bir gizli ajandır. Bunu yanı sıra, bir çok macerada gangsterlerle, eli silahlı güzel kadınlarla da uğraşmasından ötürü karakter üzerinde ister istemez bir özel dedektif havası bulunmaktadır. Aslında buna pek şaşmamak gerek; çünkü öykülerin yazarı ünlü polisiye roman yazarlarından Dashiell Hammett’e aittir. Hammett bir yıl sonra senaryo işini bırakınca, King Features Syndicate, senarist olarak başka bir polisiye roman yazarı Leslie Charteris’e baş vurdu. Charteris’in çizgi roman için yazdığı öyküler kesinlikle Hammett’inkilerden farklıydı. Birkaç ay sonra Alex Raymond da işi terkedip onun yerine Charles Flanders’in gelmesiyle birlikte, artık Secret Agent X-9 bambaşka bir kahramana dönüştü. Kahramanın bir adı yoktu. Her macerada ayrı bir takma isim kullanıyordu. Bu isim karmaşası, kahramana gizemli bir hava verdiğinden önceleri ajansın buna bir itirazı yoktu fakat 1943’de artık bir isim verilmesi gerektiği kararını vererek gizli ajana Phil Corrigan adını taktılar. Aynı şekilde çizgi roman serisinin adı da Secret Agent Corrigan’a çevrildi. Flanders’den sonra Nicholas Afonsky ve Austin Briggs çizgileriyle devam eden Secret Agent X-9, isim değişikliğinde ise Al Williamson’un çizgileriyle maceralarına devam etti. Williamson, Alex Raymond ekolünü başarıyla devam ettiren çizerlerdendir. Günümüzde Corrigan maceraları George Evans tarafından çizilmektedir (Sadi Konuralp).
Attila Aşkım, Lâl kitap’ın daha ilk kitapta yarım kalan frankofon çizgi roman dizisi. Attila’nın seçimindeki kıstas çok açık: Attila gibi (tarih kitaplarından-yerli çizgi romanlardan dolayı iyi) bilinen bir hükümdarı konu eden tarihi bir çizgi romanın ticari şansı olduğu düşünülmüş muhtemelen. Yoksa gerek çalışmanın gerekse üreticilerinin frankofon çizgi romanında özellikli hiçbir yeri yok. Attila’nın çizgi romanda Türk olarak gösterilmemesi, üstelik açgözlü, seks düşkünü, hiçbir inceliği olmayan çirkin bir barbar olarak resmedilmesi dizinin ticari başarısızlığının etkenleri olarak gözüküyor. Tarihi çizgi roman okurlarının alışık olmadıkları- onları inciteceği dahi söylenebilecek- bir Attila tiplemesi var dizinin. Hikâye ise tek albümde kaldığı için olgunlaşamıyor ancak 46 sayfanın nerdeyse tamamı tek mekânda (grotesk Hunlar ile medeni Romalılar zıtlığında) geçiyor, kutlamalar-gece eğlenceleri anlatılıyor. Cinsellikle ilgili sahnelerin fazlalığı göz çarpıyor. Barbarlığı vurgulamak adına böyle bir tercihte bulunulduğu düşünülebilir ama yarı çıplak dans eden kadınların varlığı, dansın kareografisi çok da barbarca veya otantik gözükmüyor. Attila Aşkım, geç saatlerde oynatılan düşük bütçeli bir tv dizisini andırıyordu, yanlış seçilmiş bir çizgi romandı.
Etiketler: 101 Yorum
Etiketler: Frankfurt Kitap Fuarı
Türk okuru Yarasa Adam'la ilk kez 1951 yılı sonlarında, Türkiye Yayınevi'nin çıkardığı Binbir Roman dergisinde; “Yarasa” ismi altında tam sayfa yayınlanan maceraları ile tanışır. Böylelikle, bu ünlü çizgi roman karakteri 1939 yılındaki doğumundan 12 yıl sonra Türkçeye aktarılmış olur.
1958 yılında, Burhanettin Şener “1001 Roman 1001 Macera Haftalık Çocuk Gazetesi” isimli dergisinde; “Betman-Yarasa Adam'ın Maceraları”nı yayınlar. Bu dizide, orijinali Dedective Comics'in 1956 yılındaki 233. sayısında çıkan Yarasa Kadın'ın ilk öyküsü de yer alır. Bu öyküler, aynı kişiye ait “Bahadır” dergisi içinde, 1966 yılında dolgu çizgi roman olarak tekrar yayınlanacaktır. 1958 yılı başlarında, Ceylan Yayınları Türkçedeki ilk “Süpermen” dergisini çıkarır. Bu dergide kimi zaman Uçan Adam'la Yarasa Adam’ın ortak maceralarına da yer verilir (...)